TURGAY ÖNTAŞ

Kitap Değerlendirmesi: Generations

Twenge, J.M. (2023). Generations: The Real Differences between Gen Z, Millennials, Gen X, Boomers, and Silents and What They Mean for America's Future. Atria Books.

Eğitimin ana öznesi olan çocuk ve çocuğun birincil gelişim halkasında yer alan ailenin değişim ve dönüşümünü, nesil farklılıklarında arayabilir miyiz?


Eğitim kavramına atfedilen tanımlardan birisi kültürleme sürecidir. Eğitim, kültürleme işlevini yerine getirirken toplumsal yapının dinamiklerinden bağımsız olarak düşünülemez. Toplum, öğretmen, anne-baba ve çocuk zaviyesinden düşündüğümüzde her bir aktör açısından zaman aralığı ortaya çıkacaktır. Bu durumun bir sonucu olarak, her nesil kendinden sonraki neslin farklılaştığını iddia eder. Belki de yeni nesle “hükmedebilmek” için edindiğimiz deneyimin araçlarını kaybetme endişesiyle eleştirel tutum sergileyebiliyoruz. Bütün bu açılardan düşünürken nesiller arasındaki farklılıkları yeni keşfetmişiz gibi ortaya dökülen “Z kuşağı” kategorizasyonu etiket olarak karşımıza çıkar. Oysa ki biz nesiller arasındaki öğrenme farklılıklarını düşünürken, diğer toplumsal dinamikleri de ekosistem perspektifi ile ele almaya çalışabiliriz. Nesiller arası farklılıkların ele alınması ve nesiller arası farklılıkların dönemin gelişim göstergeleri ile ilişkisi, ilgili dönemi yaşayanların kendilerine ayna tutmasına ve gelecek açısından değişimin yönünün nasıl ilerleyeceği konusunda farkındalığına katkı sağlayabilir.

Eğitim, öğrenme, nesil, teknoloji ve toplumsal değişim kavramlarına ilişkin sorgulamalar yaparken San Diego Devlet Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde görev yapan Prof. Jean M. Twenge’ye rast geldim. Daha önce dilimize kazandırılmış olan “Ben Nesli” ve “Gecikmiş Anne Adayı İçin Hamile Kalma Kılavuzu” başlıklı eserleri ile tanınan yazarın “Generations” kitabı Mart 2023’te yayınlandı. Kitabın kapağında “Nesiller arasındaki farkın Amerika’nın geleceği açısından ne anlam taşıdığı” da vurgulanıyor. Biz de benzer düşünceyi Türkiye açısından değerlendirebilir miyiz? Tabi ilgili soruyu Twenge şimdiye kadar yaptığı 180’e yakın akademik araştırma bulguları ile tartışırken, Türkiye’de nesiller arasındaki farklılıkları kategorize eden akademik çalışmalar hala geliştirilme aşamasında. Türkiye’de eğitim alanında tartışılan kavramların önemli bir kısmı daha önce Batı’da tedavüle sokulmuş ve daha sonrasında bizim ithal ettiğimiz kavramlar. Nesil farklılığı özellikle de günümüzde “Z Kuşağı” tartışmasının da bu bağlamda olduğuna dair bir endişem var. Bu endişemi ortaya çıkaran temel belirti, nesiller arasındaki farklılıkları belirlerken ortaya konan değişkenlerin ilgili ülkelerin kültürleri ile yakından ilişkili olduğuna yönelik ön kabulümdür.

Twenge, eserinde kendi ülke deneyimleri bağlamında nesil farklılıklarını belirlerken ana değişkeni doğum yılı olarak belirlemiş. Doğum yılının nesiller arasındaki farklılıkları ortaya koyabilmek için gerekli olduğunu, çocukların büyürken çoğu zaman anne-baba ile büyükanne-büyükbaba ile etkileşimde bulunarak üç neslin kültürünü deneyimlemiş olacağını dile getiriyor. Twenge, Amerika Birleşik Devletleri’nde şu anda altı neslin yaşadığını vurguluyor: Sessizler (1925-1945 doğumlular), Boomer Kuşağı (1946-1964 doğumlular), X Kuşağı (1965-1979 doğumlular), Milenyum Kuşağı (1980-1994 doğumlular), Z Kuşağı (iGen veya Zoomers olarak da bilinir, 1995-2012 doğumlular) ve 2013’ten sonra doğan ve henüz isimlendirilmede mutabakata varılamamış bir kuşak (Kutup Kuşağı ya da Alfalar). Bu nesil farklılıklarını ortaya koyan sınırları belirlerken teknolojik gelişmelerin ortaya çıktıkları ve yayılma gösterdikleri ana yıllar ve ilgili teknolojik gelişmelerin temel sonuçlarını vurgulayarak işe başlıyor Twenge. Örneğin klimanın bulunmasının ve 1950-1980 arasında yaygınlaşmasının özellikle Güney ve Batı Amerika’daki insanların dışarıda daha az sosyalleşmesine neden olduğunu göstermesi ilginç.

Twenge, 30 yıldır nesil konusunu çalışıyor. Son kitabında yer verdiği ve her bir nesilde öne çıkan değişimleri karşılaştırmalı ve boylamsal olarak göstermesi çalışmanın çok ciddi emeklerle ve veri temelli yapıldığını gösteriyor. Buna göre, ABD’de 2005-2021 yılları arasında 10’lu yaşlarda (12-17) ve genç yetişkinlerde (18-25) klinik düzeyde depresyon belirtisi gösteren insanların grafiği oluşturulmuş. Bu grafiğe göre klinik düzeyde depresyonu en fazla 10’lu yaşlardaki kız çocukları, sonrasında ise genç yetişkin kadınlar yaşamakta. Ayrıca 2010 yılından sonra radikal bir ivmelenme ile klinik düzeyde depresyon belirtisi gösteren kız çocuklarının sayısının yükseldiği görülmekte. Yani izleme eğrisi 2010’dan sonra çok daha düşük düzeyde gözlenmiştir. 1991-2021 yılları arasında 8., 10. ve 12. sınıf öğrencilerinin depresyon belirtileri de 2010’dan sonra radikal bir yükseliş göstermiş. Kitapta sosyal medya kullanım istatistikleri, politik düşünce ve depresyon ilişkisi, ABD özelinde nesillere bağlı olarak LGBT yönelimleri gibi konularda çok ilginç bulgular bulunmakta.

Yazarın kitap boyunca kullandığı dil ve üslup, okuyucuyu konunun derinliklerine çekmekte oldukça etkili. Ayrıca kitap boyunca işlenen konu akışı, okuyucuyu bir nesilden diğerine taşırken dikkat çekici bir bağlantı sağlıyor. Kitabın ana teması olan nesil farklılıkları ve bu farklılıkların toplum üzerindeki etkileri, yazarın ustalıkla işlediği bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda, yazarın kitapta sunduğu veriler ve bulgular, okuyucuya derinlemesine bir düşünme fırsatı sunuyor. Kitap, sadece Amerika için değil, Türkiye gibi diğer ülkeler için de önemli dersler sunabilir.

Twenge ’nin “Generations” kitabının Türkiye açısından önemi şu olabilir: Ülkelerin herhangi birinde görülen gelişmelerin kültürel yayılma veya asimilasyon üzerinden diğer ülkelerde de görülme olasılığı bulunmakta. Teknolojik gelişmelerin yayılımı da bu doğrultuda farklı ülkelerde çeşitli etkiler doğuruyor. Generations’ın Türkiye’de görev yapan özellikle eğitim alanındaki öğretmenler, psikolojik danışmanlar ve politika yapıcılar; aile ile ilgili kurum ve kuruluşlarda görev yapan uzmanlar; ruh sağlığı alanında çalışan profesyoneller ile çocuk ve toplumsal değişim konusuna ilgi duyan okurlar tarafından okunmasını öneririz.

Turgay Öntaş, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nden doktora derecesini almış olup halen Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi’nde öğretim üyesi (Doç. Dr.) olarak görev yapmaktadır. Çalışma alanları, sosyal bilgiler eğitimi ve öğretmen yetiştirmedir.

X : @turgayontas
Instagram: @turgayontas

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.