
Bireysel, İş Birlikçi veya Kolektif? Yeni Mezun Öğretmenlerin Oryantasyon Uygulamalarındaki Deneyimleri
Bu çalışma, Norveç’teki yeni mezun birinci ve ikinci kademe okul öğretmenlerinin meslek hayatına başlarken oryantasyon sürecinde yaşadıkları deneyimleri incelemektedir. Oryantasyon süreci, öğretmenlerin mesleki becerilerini geliştirme, okul topluluğuna entegre olma ve mesleki kimliklerini şekillendirme sürecini ifade eder. Teorik çerçeve olarak uygulama mimarisi teorisi kullanılmıştır ve bu bağlamda öğretmenlerin mesleki uygulamalara nasıl katıldıkları ve bu süreçte nasıl geliştiklerini ele alınmıştır. Araştırma, bireysel, iş birlikçi ve kolektif uygulamaların, öğretmenlerin mesleki gelişimi üzerindeki etkilerini analiz etmeyi amaçlamaktadır.
AMAÇ
Çalışmanın amacı, bireysel, iş birliği odaklı ve kolektif oryantasyon uygulamalarının yeni mezun öğretmenler tarafından nasıl deneyimlendiğini ve bu süreçlerin onların mesleki öğrenme ve sosyal entegrasyon süreçlerini nasıl şekillendirdiğini ortaya koymaktır.
YÖNTEM
- Araştırmanın Tasarımı: Araştırma, Norveç’teki yeni mezun öğretmenlerin okulda işe başlama süreçlerindeki deneyimlerini inceleyen nitel bir çalışmadır.
- Katılımcılar: Araştırmaya, 2015-2017 arasında mezun olmuş ve bir yıllık mesleki deneyime sahip 42 yeni mezun öğretmen katılmıştır.
- Veri Toplama Araçları: Veriler, açık uçlu ve yarı yapılandırılmış mülakatlarla toplanmıştır. Görüşmeler yaklaşık 60 dakika sürmüş, ses kaydı alınarak yazıya dökülmüştür.
- Analiz: Veriler, Braun ve Clarke’ın Yansıtıcı Tematik Analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. NVivo yazılımı kullanılarak hem tümevarımsal hem de tümdengelimsel kodlama yapılmış; bulgular solo, iş birliği içinde ve kolektif uygulamalar olarak üç temaya ayrılmıştır.
TEMEL BULGULAR
- Bireysel Oryantasyon Uygulamaları: Bu gruptaki öğretmenler, sınıf planlaması ve değerlendirme gibi görevlerini genellikle yalnız yapmışlardır. Meslektaşlarla sınırlı etkileşim ve destek eksikliği yaşamışlardır. Bu durum, öğretmenlerin yalnızlık hissetmelerine yol açmıştır. Ancak, bazı öğretmenler bu bağımsız ortamı yenilikçi öğretim yöntemlerini denemek için bir fırsat olarak değerlendirmiştir.
- İş Birlikçi Oryantasyon Uygulamaları: Bu gruptaki öğretmenler, belirli bir ekip ya da meslektaşlarla iş birliği içinde çalışmışlardır. İş birliği, günlük görevlerin paylaşılması ve öğretim süreçlerinin iyileştirilmesi gibi konuları kapsamış; ancak okul genelindeki gelişmelere daha az katkı sağlamıştır. Bu süreç, özellikle ekip içinde destekleyici bir atmosferin olduğu durumlarda öğretmenlerin motivasyonlarını artırmış ve meslektaşlarla bilgi paylaşımını teşvik etmiştir. Bununla birlikte iş birliği bazen rastgele gerçekleşiyor olup daha sistematik planlama ihtiyacı duyulmaktadır.
- Kolektif Oryantasyon Uygulamaları: Bu uygulamalarda öğretmenler, tüm okul topluluğuyla iş birliği içinde çalışmışlardır. Bu tür uygulamalar, meslektaşlar arası güçlü bağların oluşmasını ve öğretmenlerin bilgi ve deneyimlerini paylaşmasını desteklemiştir. Ayrıca, yönetimle yakın iletişim, bu öğretmenlerin daha etkili bir şekilde entegre olmasını sağlamıştır.
SONUÇ
Çalışma, üç farklı uygulama (solo, iş birliğine dayalı ve kolektif) üzerinden öğretmenlerin deneyimlerinin çeşitliliğini ve bu deneyimleri etkileyen faktörleri tartışmıştır. Solo uygulamalarda, öğretmenler çoğunlukla yalnız çalışmak zorunda kalmış ve mesleki destek eksikliği yaşamıştır. Bu durum, öğretmenlerin bağımsız karar verme becerilerini geliştirirken, aynı zamanda izolasyona ve motivasyon eksikliğine neden olabilmiştir. İş birliğine dayalı uygulamalarda, öğretmenlerin belirli bir ekip içinde çalışması, mesleki ve sosyal destek açısından olumlu sonuçlar doğurmuştur. Ancak, iş birliği çoğu zaman küçük gruplar ile sınırlı kalmış ve bu durum, genel okul ortamındaki daha geniş etkileşimleri engellemiştir. Ayrıca, öğretmenler arasında bilgi paylaşımı ve birlikte öğrenme fırsatlarının genellikle yüzeysel kaldığı belirtilmiştir. Kolektif uygulamalarda, öğretmenler daha geniş bir destek ağına erişebilmiş ve bu durum onların mesleki gelişimlerini desteklemiştir. Bu uygulamalar, meslektaşlar arasında bilgi paylaşımını, ortak gelişimi ve mesleki dayanışmayı teşvik etmiştir. Kolektif bir yaklaşım, öğretmenlerin hem mesleki hem de kişisel düzeyde daha fazla aidiyet hissetmesine katkıda bulunmuştur. Araştırmacılar, yeni mezun öğretmenlerin mesleki başlangıç süreçlerinde farklı okul bağlamlarının etkisini daha ayrıntılı olarak incelemeyi önermektedir. Ayrıca, okul ortamlarındaki sosyal destek mekanizmalarının ve liderlik yaklaşımlarının, öğretmenlerin mesleki deneyimleri üzerindeki uzun vadeli etkilerinin araştırılması gerektiği belirtilmiştir.
Kaynak: Antonsen, Y., Jakhelln, R., Aspfors, J., & Bjørndal, K. E. W. (2023). Solo, collaborative or collective? Newly qualified teachers’ experiences of being stirred into induction practices. European Journal of Teacher Education, 1-19. https://doi.org/10.1080/02619768.2023.2227339