
Öğrenme İçin En Verimli Öğretmen-Öğrenci Diyalog Türlerinin Analizi
Sınıf içi konuşmaların öğrenme sürecindeki etkisi, eğitim araştırmalarının temel konularından biri olmuştur. Özellikle diyalojik öğretim yaklaşımları, öğrencilerin aktif katılımını teşvik eden, farklı bakış açılarını keşfetmelerine olanak tanıyan ve eleştirel düşünme becerilerini geliştiren yöntemler olarak öne çıkmaktadır. Ancak, öğretmen-öğrenci etkileşimlerinin hangi türlerinin en verimli öğrenme sonuçlarına yol açtığı sistematik olarak yeterince incelenmemiştir. Bu çalışmada önceki çalışmalardan elde edilen veriler kullanılarak, farklı sınıflardaki etkileşim türleri detaylı bir şekilde incelenmiş ve öğrencilerin İngilizce ve matematik derslerindeki öğrenme kazanımlarıyla ilişkisi değerlendirilmiştir.
Amaç
Bu araştırma, öğrenci öğrenmesini en fazla destekleyen öğretmen-öğrenci diyalog türlerini belirlemeyi ve bu etkileşimlerin sınıf içindeki gerçek uygulamalarını detaylandırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, öğretmen-öğrenci konuşmalarında kullanılan açık uçlu sorular, sorgulama, eleştirel düşünme, fikir geliştirme ve tartışma gibi unsurların etkisi analiz edilmiştir.
Yöntem
Katılımcılar: Çalışma, İngiltere’deki 72 ilkokul sınıfından toplanan video kayıtları ve transkriptlere dayanmaktadır. 10-11 yaşlarındaki öğrencilerin bulunduğu bu sınıflardan elde edilen verilerle diyalojik öğretim kullanımı açısından yüksek ve düşük başarı gösteren sınıflar belirlenmiştir.
Veri Toplama ve Analiz:
- Sosyokültürel Söylem Analizi (SCDA): Vygotsky’nin sosyal öğrenme teorisine dayanan bu analiz yöntemi, sınıf içi konuşmaların nasıl bilgi inşa ettiğini anlamayı amaçlamaktadır. Diyalogların zamansal akışı, öğretmen ve öğrencilerin birbirine verdiği tepkiler ve sorgulama süreçleri incelenmiştir.
- Kodlama ve Karşılaştırmalı Analiz:
- Çalışmada, öğrencilerin akademik başarılarına ve sınıf içi konuşma dinamiklerine bağlı olarak sınıflar yüksek başarı ve diyalog (HAD) grubu ve düşük başarı ve diyalog (LAD) grubu olarak ayrılmıştır. Yüksek başarı ve diyalog sınıfları (HAD: High Achievement & Dialogue) ve düşük başarı ve diyalog sınıfları (LAD: Low Achievement & Dialogue) karşılaştırılmıştır.
- İçerik Analizi ve Konuşma Dağılımı: Sınıflarda, öğretmenlerin ve öğrencilerin konuşma süresi, sorulan soruların türü ve öğrencilerin aktif katılımı gibi değişkenler analiz edilmiştir. Konuşma uzunluğu, öğrenci katılımı ve kullanılan sorgulama teknikleri bakımından farklar belirlenmiştir.
Temel Bulgular
1. Diyalog Türlerinin Özellikleri: Yüksek başarı ve diyalog sınıflarında (HAD grubu), öğrenci katılımının daha fazla olduğu, öğretmenlerin daha kısa, ancak daha etkili müdahalelerde bulunduğu ve öğrencilerin fikir geliştirme süreçlerine aktif olarak katıldığı gözlemlenmiştir.
- Yüksek başarı ve diyalog (HAD) sınıflarında: Öğrenciler daha uzun konuşmuş, fikirlerini açıklamış ve neden-sonuç ilişkisi kurarak düşüncelerini geliştirmiştir.
- Öğretmenler daha az konuşmuş, ancak yönlendirici ve teşvik edici sorularla öğrencileri tartışmaya dâhil etmiştir.
- Öğrenci-öğrenci etkileşimleri daha fazla gözlemlenmiş, öğrenciler birbirlerine fikirlerini açıklamış ve eleştirel düşünme süreçlerine daha fazla katılım göstermiştir.
- Düşük başarı ve diyalog (LAD) sınıflarında: Öğrencilerin katılımı daha düşük olup öğretmenlerin konuşma süreleri daha uzundur.
- Diyaloglar genellikle kapalı uçlu sorularla sınırlı kalmış ve öğrenciler öğretmenin onayını bekleyen kısa yanıtlar vermeye eğilim göstermiştir.
- Öğrenciler fikirlerini geliştirmekte zorlanmış, tartışmalar çoğunlukla yüzeysel kalmıştır.
2. Sorgulama ve Fikir Geliştirme Süreci: Öğrencilerin neden ve nasıl sorularına verdikleri yanıtların uzunluğu ve içeriği, sınıf grupları arasındaki temel farklılıklardan biridir.
- Yüksek başarı ve diyalog (HAD) sınıflarında, öğretmenler öğrencileri daha fazla sorgulamaya yönlendirirken öğrenciler “bence…” ve “çünkü…” gibi ifadeleri daha sık kullanmıştır.
- Düşük başarı ve diyalog (LAD) sınıflarında, öğrenciler çoğunlukla tek kelimelik veya kısa yanıtlarla yetinmiş, öğretmenlerin açıklamaları ise daha baskın olmuştur.
3. Öğrenme İçin Diyaloğu Destekleyen Koşullar: Yüksek başarı ve diyalog sınıflarında öğrencilerin daha fazla katılım göstermesi, sınıf içi atmosferin ve görev tasarımının nasıl şekillendiği ile doğrudan ilişkili görülmüştür.
- Görev Tasarımı: Etkileşim gerektiren, öğrencileri birlikte çalışmaya teşvik eden aktiviteler, öğrencilerin diyalog içinde fikir geliştirmesine yardımcı olmuştur.
- Örneğin, sayı doğrusu üzerinde çalışırken öğrencilerin kendi mantıklarını açıklamalarını gerektiren etkinlikler, öğrencilerin daha fazla konuşmasına olanak sağlamıştır.
- Sınıf Kültürü: Yüksek başarı ve diyalog sınıflarında, öğretmenler hata yapmanın öğrenme sürecinin bir parçası olduğunu vurgulamış; böylece öğrencilerin tartışmalara daha rahat katılmasını sağlamıştır.
- Öğrenciler birbirlerinin fikirlerini çürütmek yerine fikirlerini birlikte geliştirmeye teşvik edilmiştir.
Sonuç
Bu çalışma, öğretmen-öğrenci diyaloglarının öğrenme üzerindeki etkisini analiz ederek, hangi etkileşim türlerinin öğrenci başarısını en fazla desteklediğini ortaya koymaktadır. Bulgular, diyalojik öğretimin öğrencilerin eleştirel düşünme, problem çözme ve akademik performanslarını artırmada etkili bir yöntem olduğunu göstermektedir. Yüksek akademik başarıya sahip sınıflarda (HAD grubu), öğretmenlerin daha az konuşarak öğrencileri düşünmeye yönlendirdiği, daha fazla sorgulama içeren ve öğrenci katılımını teşvik eden etkileşimlerin gerçekleştiği görülmüştür. Bu sınıflarda öğretmenler, öğrencileri sadece yanıt vermeye değil, düşüncelerini açıklamaya, neden-sonuç ilişkileri kurmaya ve fikirlerini tartışmaya yönlendirmiştir. Açık uçlu sorular, fikir geliştirme süreçlerini destekleyen takip soruları ve öğrencilerin kendi fikirlerini eleştirel bir şekilde değerlendirmelerine olanak tanıyan diyalog ortamları, öğrenme kazanımlarını artıran temel unsurlar olarak öne çıkmıştır. Öte yandan, düşük akademik başarı gösteren sınıflarda (LAD grubu), öğretmenlerin konuşma süresinin daha uzun, öğrenci katkılarının ise daha sınırlı olduğu gözlemlenmiştir. Bu sınıflarda diyaloglar daha çok kapalı uçlu sorulara ve kısa yanıtlarla sınırlı yüzeysel etkileşimlere dayanmaktadır. Öğrencilerin fikirlerini geliştirme fırsatı bulamaması, onların öğrenme sürecine daha az aktif katılım göstermelerine neden olmuştur. Bulgular, öğretmenlerin öğrencileri daha fazla sorgulamaya teşvik eden ve düşünmeye yönlendiren bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğini göstermektedir. Diyalojik öğretim, yalnızca bilgi aktarmaktan öte, öğrencilerin bilgiyi aktif olarak yapılandırmalarına ve anlamlı öğrenme süreçleri geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Öğretmenlerin, sınıf içi konuşmaları yönetirken öğrenci katılımını artırmaya yönelik stratejiler kullanması, tüm öğrenciler için daha kapsayıcı ve etkili bir öğrenme ortamı yaratabilir. Ayrıca, bu çalışma, diyalojik öğretimin, öğrencilerin yalnızca akademik başarılarını değil, aynı zamanda bilişsel esnekliklerini, ifade becerilerini ve eleştirel düşünme yetilerini de geliştirdiğini ortaya koymaktadır.
Kaynak
Hennessy, S., Calcagni, E., Leung, A., & Mercer, N. (2023). An analysis of the forms of teacher-student dialogue that are most productive for learning. Language and Education, 37(2), 186-211. https://doi.org/10.1080/09500782.2021.1956943