Annelerin Ebeveynlik Davranışları, Gerginlik ve Keyif Alma Düzeyleri ile Sonraki Doğum Olasılıkları
Giriş
Ebeveynlik rollerinin giderek yoğunlaşması doğurganlık kararlarını belirleyen bir etken olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışma, annelerin ebeveynlik davranışları ve ikinci doğum olasılığı konusunu incelemektedir. İngiltere’de gerçekleştirilen bu çalışmada, ilk kez anne olanların ebeveynlik uygulamalarında zorlanma düzeyleri ve günlük aktivitelerden aldıkları keyif ile ikinci doğum arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu konu, literatür kapsamında maliyet-ödül çerçevesi (costs-rewards framework) ve çocukların değeri (value of children) teorisine dayandırılmıştır. Bir annenin sonraki doğuma karar vermesinin, çocukların algılanan maliyet ve faydalarındaki değişime bağlı olduğu ifade edilmiştir. Faydalardaki artış doğumu teşvik ederken maliyetlerdeki artışın ise kararı ertelemeye ya da vazgeçmeye yol açabileceği belirtilmiştir.
Amaç
Bu çalışma, İngiltere’de ilk kez anne olan kadınlardan elde edilen boylamsal veriler aracılığıyla ebeveynliğin öznel maliyet ve faydalardaki değişimlerin ikinci doğum durumuna etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki hipotezler test edilmiştir:
H1: Annenin günlük aktivitelerden aldığı keyif arttıkça ikinci doğum yapma olasılığı artar; azaldıkça bu olasılık düşer.
H2: Annenin gerginliği (günlük yaşamda hissedilen stres ve zorlanma düzeyi) artarsa ikinci doğum yapma olasılığı daha düşük, azalırsa ise daha yüksek olur.
H3: Çocukla sık sık boş zaman geçirme, doğum olasılığı ile pozitif bir ilişki içerisindedir.
H3a: Bu durum farklı sosyoekonomik kategorilerde de geçerlidir.
H4: Çocukla düzenli akşam yemekleri yemek doğurganlık ile ilişkilidir.
H4a: Bu ilişki annenin sosyoekonomik özelliklerine bağlı olarak farklılık göstermektedir.
Yöntem
Metodoloji ve Veri Toplama
Makale, 2009-2018 yıllarını kapsayan Birleşik Krallık Hanehalkı Boylamsal Çalışması’nın 1-9. dalgalarına dayanmaktadır. Örneklem, ilk doğumunu 18-44 yaşları arasında yapmış ve bir partneri olan 4.402 kadından oluşmakta; kadın-yıl veri seti üzerinden ilk ve ikinci doğum arasındaki süre hesaplanmaktadır. Çalışmanın bağımlı değişkeni, ikinci bir doğumun gerçekleşmesi olarak belirtilmiştir. Annenin gerginlik ve günlük aktivitelerden keyif alma düzeylerindeki değişimler, çocuğuyla ev dışında boş zaman geçirme ve akşam yemeği yeme sıklığı gibi değişkenler de dâhil edilmiştir. Ayrıca anne yaşı, ilk çocuğun yaşı, eğitim, etnik köken, çalışma saatleri, partnerin istihdamı ve sosyoekonomik sınıf gibi kontrol değişkenleri eklenmiştir. Dönemsel koşullar (2009-2012, 2013-2016, 2017) da modele dâhil edilmiştir.
Veri Analizi
Bu çalışmada betimsel analiz gerçekleştirilmiştir. Verilerin panel yapısı kullanılarak ikinci doğum olasılığını tahmin etmek için ayrık zamanlı cloglog regresyon modeli uygulanmıştır. 0-1 yaş arası çocukların anneleri için ikinci doğum olasılığı düşük olduğundan, analizlere çocuğu en az iki yaşında olan anneler dâhil edilmiştir; son modeller 5.816 kadın-yılı ve 899 doğumu kapsamaktadır.
Temel Bulgular
- Analizler, annelerin çocuklarıyla etkileşim düzeylerinin genel olarak yüksek olduğunu göstermektedir.
- Çalışmanın bulgularına göre, annelerin yarısından fazlası her gün ya da neredeyse her gün çocuklarıyla akşam yemeği yemektedir. Yarısından azı ise haftada birkaç kez çocuklarıyla ev dışı etkinliklere katılmaktadır.
- Zaman içinde annelerin gerginlik ve keyif düzeyleri büyük ölçüde istikrarlı seyretmiştir; katılımcıların %43’ü gerginlik düzeyinin, %69’u ise keyif alma düzeyinin değişmediğini belirtmiştir.
- Ücretli çalışan, yüksek eğitimli veya daha üst mesleki konumdaki annelerin, çocuklarıyla her gün akşam yemeği yeme olasılığı daha düşük, ancak ev dışı etkinliklere katılma ve daha fazla gerginlik yaşama olasılığı daha yüksek bulunmuştur.
- Çocukla herhangi bir aktivitenin (akşam yemeği ve boş zaman aktiviteleri) sıklığının artmasının, annelerin gerginlik düzeyinin artma ve keyif alma düzeyinin düşme riskini azalttığı belirtilmiştir.
- Çocukla geçirilen zamanın sıklığı ve annenin duygusal durumu, ikinci doğum olasılığı üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir.
- Çalışmanın bir diğer bulgusu, çocukla sık sık (haftada birden fazla) boş zaman etkinliklerine katılan annelerin ikinci doğum yapma olasılığının daha yüksek olduğudur. Çocukla daha az sıklıkta (haftada 0-2 gün) akşam yemeği yiyen annelerin de ikinci doğum olasılığı, haftanın çoğu günü birlikte yemek yiyenlere kıyasla artmıştır.
- Duygusal durum açısından ise yakın zamanda günlük aktivitelerden keyif alma düzeyinde düşüş bildiren annelerin ikinci doğum yapma olasılığı daha düşük çıkmıştır. Keyif alma düzeyindeki artışın ise ikinci doğum olasılığıyla pozitif ancak anlamlı olmayan bir ilişki gösterdiği ifade edilmiştir.
- Stres düzeyindeki değişim ise genel olarak anlamlı bir etkide bulunmamıştır. Bununla birlikte, stres ile doğum arasında U şeklinde bir ilişki gözlenmiş; hem hiç stres yaşamayan hem de stres düzeyinde artış yaşayan annelerde ikinci doğum olasılığı daha yüksek olsa da bu farklılıkların istatistiksel olarak anlamlı olmadığı da belirtilmiştir.
- Ebeveynlik davranışları ile ikinci doğum arasındaki ilişkinin sosyoekonomik özelliklere göre farklılaştığı görülmektedir.
- Ücretli çalışmayan ve düşük eğitim düzeyine sahip annelerde, çocukla geçirilen boş zaman ile ikinci doğum olasılığı arasında anlamlı bir ilişki gözlenmiştir.
- Yüksek eğitimli, tam zamanlı çalışan, yüksek mesleki pozisyona sahip annelerde, çocukla akşam yemeği yeme sıklığı ile ikinci doğum olasılığı arasında anlamlı bir ilişki gözlemlenmiştir.
Sonuç
Bu çalışma, ebeveynlik davranışları, annenin gerginlik durumu, ebeveynlikten keyif alma gibi değişkenlerin ikinci doğum olasılığını nasıl etkilediğini incelemiştir. Bu konu kapsamında belirli hipotezler analiz edilmiştir. Bulgular sonucunda elde edilen hipotez sonuçları aşağıdaki gibidir:
- Annelerin günlük aktivitelerden keyif alma düzeyleri düştükçe ikinci doğum olasılığı da azalmıştır. Bu da H1’in desteklendiğini göstermektedir.
- Annelerin gerginlik durumundaki değişiminin ikinci doğum olasılığı ile anlamlı bir ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum H2’nin reddedildiğini göstermektedir.
- Annelerin çocuklarıyla ev dışında boş vakit geçirme sıklığı, ikinci doğum olasılığı ile ilişkili bulunmuştur. Bu anlamlı ilişkinin yalnızca çalışmayan ve düşük eğitimli anneler için geçerli olduğu ifade edilmiştir. Bu durum da hem H3’ün hem de H3a’nın desteklendiğini göstermektedir.
- Çocukla akşam yemeği yeme durumunun ikinci doğum olasılığı ile ilişkili olduğu ve bu ilişkinin sosyoekonomik özelliklere bağlı olduğu görülmüştür. Bu durum da H4 ve H4a’nın desteklediğini göstermektedir.
Genel olarak, sonuçlar ebeveynlik pratikleri ile doğurganlık arasındaki ilişkinin hem sosyoekonomik koşullara hem de annelerin yaşam biçimlerine göre farklılaştığını göstermektedir.
Kaynak: Jarosz, E., Matysiak, A., & Osiewalska, B. (2024). Mothers’ Parenting Behaviours, Strain, Enjoyment and Subsequent Childbearing. Journal of Family Issues, 46(5), 711-732. https://doi.org/10.1177/0192513X241257235