Ne Eğitimde Ne İşte (NEET) Genç İşlevsizliği Sorunu

Ne Eğitimde Ne İşte (NEET) Genç İşlevsizliği Sorunu

OECD Ülkelerinde NEET Oranlarının Değişimi

Grafik 1.  Ülkelere göre 18-24 yaş arasındaki NEET bireylerin oranlarındaki değişimler, 2016-2023.

Grafik 1 incelendiğinde, OECD ülkelerinde NEET birey ortalamasının, 2016 yılında %15,8 iken 2023 yılında %13,8’e düştüğü gözlemlenmiştir. Bu düşüş, genel anlamda OECD ülkelerinin genç işsizlik oranını ve eğitim dışında kalan bireylerin sayısını azaltma yönünde ilerleme kaydettiğine işaret etmektedir. Ancak, Türkiye’nin NEET oranlarındaki yüksek seyir, hedef odaklı politikalara duyulan ihtiyacın altını çizmektedir.

Dünya genelinde yaşlanan nüfus ve azalan doğurganlık oranları, genç iş gücüne olan ihtiyacı artırırken, Türkiye’deki dört gençten birinin istihdamda ya da eğitimde kayıtlı olmaması, üzerine düşünülmesi ve çözüm geliştirilmesi gereken mühim bir konudur. NEET statüsündeki gençlerin iş gücüne katılmaması hem onların erken yaşlarda deneyim kazanmasını engelleyebilir hem de toplumun üretkenliğini azaltabilir. Ayrıca bu durum, ekonomik verimsizliğin yanı sıra sosyal dayanışma için de risk olarak değerlendirilmektedir. Gençlerin toplumdan kopuk bir şekilde yaşamlarını sürdürmesi, uzun vadede toplumsal bütünleşmeyi olumsuz etkileyerek ciddi sonuçlar doğurabilir.

Türkiye’de NEET bireyler ekonomiye doğrudan katkıda bulunmadıkları gibi toplumsal mekanizmalara da dâhil olmayarak sosyal ve ekonomik olarak bağımlı nüfus hâline gelmektedirler. Bu durumun yanı sıra bu gençlerin kayıt dışı olması, potansiyel olarak suç grupları veya radikal yapılar tarafından istismar edilmeleri riskini getirmektedir. Çeşitli araştırmalar, NEET bireylerin toplumsal aidiyetlerinin düşük olduğunu ve bu durumun, onların potansiyel olarak yasa dışı faaliyetlere katılım riskini artırabileceğini göstermektedir. Bu bağlamda, NEET statüsündeki bireylerin topluma kazandırılması hem ekonomik hem de sosyal açıdan elzem görülmektedir.

Doğum Yerlerine Göre NEET Bireylerin Oranları

Grafik 2. Doğum yerlerine göre 15-29 yaş aralığındaki NEET bireylerin oranı, 2023.

OECD 2023 verilerine göre, 15-29 yaş aralığındaki NEET bireylerin oranı doğum yerine bağlı olarak farklılık göstermektedir. OECD ülkelerinde, kendi ülkelerinde doğmuş bireylerin NEET oranı %11,8 iken, ülke dışında doğmuş bireylerde bu oran %16,7’ye çıkmaktadır. Türkiye özelinde doğum yeri ayrımına dair bir veri grafikte sunulmamasına karşın, yüksek NEET oranları göz önüne alındığında, göçmen ve mülteci gençlerin bu gruba dâhil olma olasılığının yüksek olduğu öngörülebilir.

Göçmenlerin dil bariyerleri, toplumsal uyum sorunları ve eğitime erişimde yaşadıkları zorluklar, NEET oranlarının artmasında etkili faktörler arasında yer almaktadır. Bu durum, göçmen gençlere yönelik daha kapsayıcı politikaların geliştirilmesinin gerekliliğini göstermektedir.

NEET Bireylerde Cinsiyet Temelli Farklılıklar

Grafik 3. Cinsiyete göre 18-24 yaş arasındaki pasif NEET bireylerin dağılımı.

Türkiye’de iş arayışında olmayan pasif NEET kadınların oranı %77,7, erkeklerin ise %55,4’tür. OECD ortalamasında ise NEET kadınların %70,4’ü, NEET erkeklerin %56,4’ü iş aramayan pasif durumdadır. 

Genellikle düşük bütçeli işler, kadınlar için güvenli bir ortam sağlamamakta ve kadınların iş gücünden uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Çocuk, yaşlı ve engelli aile bireylerinin bakımı gibi ev içi sorumluluklar ve iş yerindeki katı mesai uygulamaları, kadınların iş gücüne aktif katılımını engelleyen önemli etkenler olarak sayılabilir. Diğer taraftan erkeklerin aileyi ekonomik olarak destekleme sorumluluğu, iş arama sürecinde daha aktif olmalarına neden olmaktadır.

Kayıt Dışı Çalışan Gençler

Yukarıdaki verilere bağlı olarak hareket ederken, Türkiye’de NEET statüsünde işlevsiz görünen gençlerin bir kısmının, kayıt dışı ekonomide yer almakta olduğunu ve resmî istihdam rakamlarına dâhil edilmedikleri gerçeğinin dikkate alınması gerekmektedir. Kayıt dışı çalışan gençler, yasal koruma ve sosyal güvenceden yoksun bir şekilde düşük ücretlerle çalışmakta, bu durum hem bireysel hem toplumsal düzeyde ekonomik eşitsizliği artırmaktadır. Ayrıca kırsal kesimde yaşayan gençlerin, ailelerine ait tarım ve hayvancılık işlerinde resmî kayıt olmaksızın çalıştıkları sıkça görülmektedir. Verileri yorumlarken ve buna bağlı politikalar geliştirirken bu durumu da göz ardı etmemek gerekir. Tüm bu değerlendirmelerin ışığında aşağıdaki önerileri ortaya koymak mümkündür:

  1. Mesleki Rehberlik ve Eğitim: Öğrencilerin erken yaşlarda kariyer planlama ve doğru bölüm seçimi konularında desteklenmesi sağlanmalıdır.
  2. Esnek İstihdamı Teşvik: Gençlerin ve kadınların iş gücüne katılımını teşvik edecek esnek çalışma saatleri, çocuk bakım hizmetleri ve toplumsal farkındalık kampanyaları uygulanmalıdır.
  3. Gençlere Yönelik Teşvikler: İşverenlerin genç çalışanları istihdam etmelerini teşvik edecek vergi avantajları ve destek programları hayata geçirilmelidir.
  4. Eğitim ve İstihdam Entegrasyonu: Eğitim kurumları ile iş dünyası arasında daha güçlü bağlar kurularak, gençlerin iş piyasasının ihtiyaçlarına uygun şekilde yetiştirilmesi sağlanmalıdır.
  5. Risk Altındaki Grupların Desteklenmesi: Toplumsal uyumu güçlendirecek programlar ve gençlerin yasa dışı faaliyetlere yönelmesini engelleyecek sosyal projeler geliştirilmelidir.
  6. Kayıt Dışı İstihdamın Azaltılması: Kayıt dışı çalışan gençlerin sosyal güvence kapsamına alınması ve resmî iş gücüne kazandırılması için denetimler artırılmalı ve teşvik edici politikalar uygulanmalıdır.
  7. Kırsal Kesime Özgü Politikalar: Kırsal bölgelerde tarım ve hayvancılıkla uğraşan gençlerin kayıt altına alınması, bu alanlarda çalışan gençlerin eğitimi ve sosyal güvencelerinin sağlanması için destekleyici projeler hayata geçirilmelidir.

 

 

İçerik

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.