Sosyal Medya ve Akıllı Telefonlar Gençlerin Ruh Sağlığını Gerçekten Tehdit Ediyor mu?
Dünyaca ünlü haftalık bilimsel araştırma dergisi Nature’ın son sayısında yayımlanan Helen Pearson imzalı makalede, akıllı telefonlar ve sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığı üzerindeki etkileri bilimsel veriler ışığında kapsamlı şekilde ele alınıyor. Psikolog Jonathan Haidt’in çok satan kitabı The Anxious Generation, gençlerdeki kaygı, depresyon ve sosyal izolasyondaki artışı doğrudan ekran bağımlılığına ve sosyal medya kullanımına bağlıyor.
Haidt, özellikle ergen kız çocuklarında yoğun sosyal medya kullanımının kaygı ve depresyonu tetiklediğini öne sürüyor. Haidt’e göre, bu dijital alışkanlıklar çocukluğun doğal seyrini bozuyor ve sağlıklı sosyal etkileşimlerin yerini yüzeysel çevrimiçi ilişkiler alıyor. Ancak Haidt’in bu tezine karşı çıkan bilim insanları da mevcut.
California Üniversitesi’nden Candice Odgers, yapılan araştırmaların büyük bir kısmında sosyal medya kullanımının ergenlerin ruh sağlığı üzerinde yalnızca çok zayıf ve sınırlı etkiler oluşturduğunu belirtiyor. Bazı araştırmalarda gençlerin sosyal medya aracılığıyla arkadaşlık kurduğu, destek bulduğu ve toplumsal aidiyet geliştirdiği görülüyor. Özellikle dışlanmış gruplar, sosyal medyayı kendilerini ifade etme aracı olarak kullanabiliyor.
Araştırmalar, sosyal medyanın etkisinin bireyin özelliklerine, yaşına, içeriğe ve çevresel faktörlere göre değiştiğini ortaya koyuyor. Ebeveynler için ise önerilen yaklaşım, ekran süresine odaklanmaktan çok çocuklarının yeterince uyuyup uyumadığını, fiziksel aktivite yapıp yapmadığını ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurup kurmadığını değerlendirmek. Uzmanlar, güçlü bir ebeveyn-çocuk ilişkisi, açık iletişim ve esnek medya planlarının ruh sağlığını korumada daha etkili olduğunu vurguluyor.
Kaynak için tıklayın
