
Ruh Sağlığını ve Akademik Başarıyı Desteklemek: COVID-19 Pandemisinden Eğitimciler İçin Çıkarılacak Dersler
Bu rapor, COVID-19 pandemisinin eğitim ve öğrencilerin zihinsel sağlığı üzerindeki etkilerinden hareketle, eğitimcilerin akademik başarıyı ve öğrencilerin zihinsel sağlığını desteklemek için öğrenmesi gereken derslere odaklanmaktadır. Amerikan Psikoloji Derneğinin hazırladığı bu rehber, sınıf içi öğretim, toplumsal bağlantılar, zihinsel sağlık, bilim temelli bilgilendirme ve teknolojinin etkin kullanımı başlıklarında çıkarılan dersleri ele almaktadır. Rapor pandeminin ortaya çıkardığı eşitsizlikler ve zorluklar üzerinden eğitimde daha güçlü ve sürdürülebilir stratejiler geliştirilmesini hedeflemektedir.
Temel Bulgular
- Sınıf İçi Öğretimde Alınan Dersler
- Öğrencilerin Seviyesinden Başlamak: Öğrencilerin mevcut bilgi sistemi ile bağ kurmak, yeni öğrenmelerin oluşması için kıymetli bir anahtardır. Pandemi, öğrencilerin mevcut bilgi birikiminde önceki dönemlere kıyasla önemli değişimleri beraberinde getirmiştir. Bu nedenle eğitimciler, öğrencilerin mevcut bilgi seviyelerini değerlendirip, yeni öğrenmeleri var olan bu mevcut bilgi sistemi ile ilişkilendirme konusunda eskiye kıyasla daha fazla emek vermelidir.
- Hassas ve Duyarlı Öğretim: Pandemi öncesine göre öğrencilerin öğrenim süreçlerinde daha fazla çeşitlilik görülmektedir. Eğitimciler, bu çeşitliliği dikkate alarak farklılaştırılmış öğretim yöntemleri uygulamalıdır.
- İlgi ve Yaratıcılığı Teşvik Etme: Öğrencilerin kişisel ilgi alanlarına hitap eden projeler ve karar fırsatları sunmak, içsel motivasyonu ve yaratıcılığı artıracaktır.
- Sosyal Duygusal Destek Sağlama: Travma yaşayan öğrenciler için destekleyici bir sınıf ortamı yaratmak, uzun vadeli öğrenme ve duygusal dayanıklılık açısından kritik öneme sahiptir.
- Toplum ve Okul İlişkilerinde Alınan Dersler
- Eğitimin Değerinin Fark Edilmesi: Pandemi sürecinde veliler, öğretmenlik mesleğinin karmaşıklığını ve zorluğunu daha iyi anlamışlardır. Bu durum, öğretmenlik mesleğine yönelik yeni bir takdir ortamı yaratmıştır.
- Farklılıklarla Baş Etme: Süreçte velilerle eğitimciler arasında zaman zaman çatışmalar söz konusu olmuştur. Bu durum, sorunların çözülmesi için karşılıklı olarak anlayışlı ve ilgili bir tavrın gerekliliğini ortaya koymuştur. Paydaşların ortak hedefi olan “gelecek nesilleri eğitmek” için iş birliği, çatışmaların çözümünde en kıymetli odak olacaktır.
- Zihinsel Sağlıkta Alınan Dersler: Pandemiyle birlikte öğrencilerin ruh sağlığı ve iyi oluşu okulların en önemli önceliği olarak görülmeye başlamıştur.
- Artan Zihinsel Sağlık Sorunları: Pandemiyle beraber, öğrencilerin kaygı, depresyon ve belirsizlik gibi zihinsel sağlık sorunlarında bir artış görülmüştür. Eğitimciler, bu sorunları tanımlamak ve uygun müdahaleler sağlamak için daha proaktif olmalıdır.
- Eğitimcilerin Tükenmişliği: Eğitimciler pandemi süresince, öğrencilerin ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılarken kendi zihinsel sağlıklarını koruma konusunda zorlanmıştır. Dünya genelinde öne çıkan öğretmen tükenmişliğine karşı okul sistemleri, öğretmenler için daha sürdürülebilir destek mekanizmaları oluşturmalıdır.
- Hizmetlere Erişim ve Uygulama: Okullarda ruh sağlığı programlarının yaygınlaştırılması ve bu hizmetlere erişimin kolaylaştırılması, öğrencilerin akademik başarılarıyla doğrudan ilişkilidir.
- Doğru Bilgiye Ulaşmada Alınan Dersler: Pandemiyle birlikte öğrenciler daha da yoğun biçimde çeşitli kaynaklardan çok sayıda bilgiye ulaşabilir hale gelmiştir. Bu durum öğrencilerin güvenilir (bilimsel) bilgi ile yanlış bilgi arasındaki ayrımı yapmasını zorlaştırmaktadır.
- Bilgi Tüketimi: Öğrencilerin doğru ve bilimsel bilgilere ulaşabilme becerileri geliştirilmelidir. Bilgi kirliliğinin (yanıltıcı bilgilerin) etkilerini azaltmak için eleştirel düşünme ve bilgi doğrulama yöntemleri öğretilmelidir.
- Bilimsel Bilginin Değerinin Anlatılması: Eğitimciler ve veliler, çocukların bilime ve bilimsel anlayışa olan ilgisini artırmak için aktif bir rol almalıdır.
- Teknolojinin Rolüne Dair Alınan Dersler: Pandemi sürecinde, eğitim için çevrim içi kaynakların ne kadar geniş bir imkân tanıdığı görülmüştür. Ancak teknolojinin eğitimde kullanımı fırsatlar ve zorluklarla birlikte kapsamlı olarak ele alınması gereken bir husustur.
- Erişim Eşitsizliklerinin Azaltılması: Teknolojik altyapının ve internet erişiminin eşit dağıtılması, pandemi sürecinde yaşanan eğitim eşitsizliklerinin azaltılmasında önemli bir faktördür.
- Uzaktan Değerlendirme: Eğitim teknolojileri, daha sık ancak kısa süreli değerlendirmelerle öğrenme süreçlerini desteklemek için kullanılabilir. Pandemi süreci, online değerlendirmelerin zaman kazandırıcı bir yönü olabileceğini göstermiştir.
- Etkileşim ve İletişimin Artırılması: Teknoloji, veliler ve eğitimciler arasındaki iletişimi artırarak öğrencilerin eğitim sürecine daha fazla dâhil olmalarını sağlayabilir. Pandemi sürecinde veliler eğitim teknolojilerine ve çocuklarının eğitim süreçlerine daha çok aşina olmuşlardır. Bu kazanım pandemi sonrası süreçte de sürdürülebilir.
- Sınırların Belirlenmesi: Uzaktan öğrenimin, ev ve okul yaşamı arasındaki sınırları bulanıklaştırdığı, görevlerin iç içe geçebildiği görülmüştür. Eğitimciler ve öğrenciler için bu sınırların netleştirilmesi önemlidir.
Sonuç
COVID-19 pandemisi, eğitimde var olan eşitsizlikleri ve eksiklikleri daha belirgin hâle getirirken, aynı zamanda eğitimcilere yeni fırsatlar sunmuştur. Raporda ele alınan hususlar, sınıf içi öğretimden teknolojinin kullanımına kadar geniş bir yelpazede pandemi sürecini eğitsel bir gözle değerlendirmekte ve alınabilecek derslere odaklanmaktadır. Küresel bir kriz olan COVID-19 pandemisine dair bu çıkarımlar, kriz sonrası eğitim kayıplarının telafisi ve olası krizlere karşı hazırlıklı olmak için büyük bir öneme sahiptir.
Kaynak
American Psychology Association. (Ağustos, 2024). Promoting mental health and academic success: Leveraging lessons from the COVID-19 pandemic for educators. https://www.apa.org/education-career/k12/promoting-mental-health-academic-success adresinden erişildi.