Çin’in Düşen Doğurganlık Oranı Eğitimi Tehdit Ediyor
Çin’in toplam doğurganlık oranı, yaklaşık 1.0 ile mevcut nüfus seviyelerini korumak için gerekli olan 2.1’in oldukça altında seyrediyor. ABD merkezli Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü’nün raporuna göre, Çin’in nüfus düşüşü “geri dönüşü olmayan bir noktaya” yaklaşıyor, bu da uzun vadeli ekonomik beklentileri şüpheli hale getiriyor.
Düşen doğum oranları ve göç nedeniyle Çin genelinde okul çağındaki çocuk sayısında ciddi bir azalma yaşanıyor. Bu durum, özellikle Heilongjiang, Jilin ve Liaoning gibi bölgelerde ilkokulların kapatılmasına yol açtı. 2013-2022 yılları arasında Heilongjiang’da ilkokulların yüzde 60’ı, Jilin’de yarısından fazlası ve Liaoning’de neredeyse yarısı kapandı. 2035 yılına kadar Çin’deki okul çağındaki nüfusun 328 milyondan 250 milyona düşmesi bekleniyor.
Yatılı okullarda altyapı eksiklikleri de dikkat çekiyor. Yapılan anketlere göre, yatılı okulların yarısından azı duş imkanına sahipken, üçte biri spor tesislerinden yoksun ve yüzde 60’ında hemşire bulunmuyor. Kırsal bölgelerden gelen öğrenciler, şehir okullarında maddi ve manevi destek eksikliği nedeniyle zorlanıyor.
Kırsal bölgelerdeki okul kapanmaları, eğitimde kaynakların yeniden dağıtılmasını zorunlu kılıyor. Kırsal ailelerin çocuklarının ilçe düzeyindeki şehir okullarına taşınması, bu öğrencilerin kaliteli eğitime eşit erişimini zorlaştırıyor. Şehir okullarında maddi ve manevi destekten yoksun kalan bu öğrenciler, marjinalleşme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Eğitim sistemi, azalan doğum oranları ve göç gibi zorluklarla başa çıkabilmek için yeni stratejiler geliştirmek zorunda.