2024’te Eği̇ti̇m Teknoloji̇si̇ni̇ Neler Bekli̇yor?
2023’te “Metaversiteler”, kampüslerde gezinen robotlar ve hem endişe, hem de heyecan veren yapay zekâ uygulamalarının ardından, yüksek öğrenim teknolojisi açısından gelecek yıl neler getirebilir? Inside Higher Ed, önümüzdeki aylarda eğitim sınıflarını ve kurumlarını nelerin beklediğine dair tahminlerde bulunan uzmanlarla bir araya geldi.
OpenAI tarafından Kasım 2022’de piyasaya sürülen ChatGPT’nin popülerleşmesiyle birlikte, yapay zekâ geçen ilkbahardan itibaren birçok eğitim sınıfında yer almaya başladı. Bu benimseme süreci sonbaharda da devam etti ve ülkenin dört bir yanındaki üniversite öğrencileri yapay zekâ araçlarını kullanmaya yöneldi. Aynı zamanda, kurumlar da kabul ve finansal destek süreçlerini kolaylaştırmak, ChatGPT üzerinde dersler oluşturmak gibi kurumsal işlevlerde yapay zekayı kullanmaya başladılar. Yapay zekanın öğretim aracı olarak daha geniş çapta kullanılması önümüzdeki adım olabilir.
Dell Technologies’in eğitim alanındaki baş teknoloji ve yenilik stratejisti Hernan Londono, yapay zekanın operasyonel verimlilikte büyük bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor. İşe alma, kabul süreçleri, öğrenci tutma ve bağış toplama gibi konulara dikkat çekiyor. “Her alanda yapay zekâ kullanılıyor, ancak öğretim amacıyla değil, bu yüzden bu alanda bir gelişme başlayacak” diyor.
Educational Testing Services’in Araştırma ve Ölçüm Bilimleri Bölümü’nün başkan yardımcısı Kadriye Ercikan, profesörlerin bu teknolojiyi özelleştirme amacıyla kullanmaya başlayabileceklerini belirtiyor. Ercikan, “Kişiselleştirilmiş değerlendirme ve öğretimde yeni bir dönemin başlangıcındayız; bu, sektörü geliştirmede hayati bir rol oynuyor” diye açıklıyor. “Yapay zekayı kullanarak her bir öğrenciye özel geri bildirimler sunmak ve öğrenciler için gelecek yol haritalarını belirlemek amacıyla sınıf öğretmenlerine destek sağlıyoruz” şeklinde konuşuyor.