COVID-19 Pandemisi K-12 Eğitimi Nasıl Dönüştürdü?
COVID-19 pandemisi, K-12 sınıflarını yeni teknolojiler, öğretim uygulamaları ve veli-öğretmen iletişimi ile birlikte sosyal-duygusal öğrenmeye verilen önemle kökten değiştirdi.
Pandeminin hemen ardından, dijital teknolojilerin hızla sınıflara entegrasyonu en belirgin değişikliklerden biri oldu. Uzaktan öğrenme, okulları anında Learning Management Systems (LMS), Zoom ve eğitim yazılımlarını benimsemeye zorladı. Öğrenciler sınıflara döndüğünde, bu dijital araçlara olan bağımlılık devam etti. Öğretmenler, küçük gruplar halinde eğitim verme ve kişiselleştirilmiş öğrenme üzerinde daha fazla durmaya başladı, bu da eğitim yazılımlarının daha geniş çapta kullanılmasına yol açtı.
Pandemi, aynı zamanda öğrencilerin sosyal ve duygusal zorluklarını da ortaya çıkardı ve bu da okulların sosyal-duygusal öğrenme (SEL) programlarına yatırım yapmalarını teşvik etti. Birçok öğretmen, okul zamanlarının önemli bir kısmını öğrencilerin duygusal refahını desteklemeye, davranışsal sorunları ele almaya ve öğrenci rutinlerini yeniden oluşturmaya ayırdığını belirtiyor.
Pandemi ayrıca veli-öğretmen iletişimini de köklü bir şekilde dönüştürdü. Video konferanslar, veli-öğretmen görüşmeleri ve özel eğitim toplantıları için tercih edilen bir seçenek haline geldi. Bu, velilerin okullarla etkileşimde bulunma oranını artırdı.
Pandeminin getirdiği değişiklikler, öğrenci başarısını artırma ve eğitimde eşitliği sağlama potansiyeline sahip olsa da aynı zamanda bazı riskler de taşımaktadır. Dijital araçların aşırı kullanımı, öğrencilerin el yazısı gibi ince motor becerilerini olumsuz etkileyebilir ve öğrenci katılımını azaltabilir. Ayrıca, sanal toplantılar ve dijital platformlara olan bağımlılık, eğitimin özel sektörle olan ilişkisi hakkında da önemli sorular ortaya çıkarmaktadır.