Karantina Çocukları Dil ve Sosyal Beceri Eksikliğiyle Karşı Karşıya
Utrecht Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, koronavirüs karantinası sırasında 2-3 yaşında olan çocukların, 2020 öncesinde aynı yaş grubunda olan çocuklara kıyasla daha sınırlı bir kelime dağarcığına sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırmacı Anika van der Klis, bu durumun en olası nedeninin karantina döneminde çocukların sınırlı sosyal etkileşim yaşaması olduğunu belirtti. Çocuklar, yalnızca ebeveynlerinden değil, büyükanne ve büyükbabalarından, diğer çocuklardan ve çeşitli dış mekân etkinliklerinden de öğrenirler.
Araştırma, bebeklerin sosyal-duygusal becerilerinin gelişiminin de karantina döneminde yavaşladığını ortaya koyuyor. Bu beceriler, ilerleyen yaşlarda arkadaş edinme, iş birliği yapma ve çatışmaları çözme gibi önemli yetkinlikler için gerekli. Bu becerilerin eksikliği, zihinsel sağlık ve okul başarısını olumsuz etkileyebilir. Araştırmacılar, bu durumun nedenlerinden birinin hamile kadınların karantina sırasında maruz kaldığı stresli koşullar olabileceğini belirtti.
Araştırmacılar, bu grubun eksik stimülasyondan dolayı uzun vadeli etkiler yaşayabileceğini ve ekstra dil ve okuma desteği sağlanması gerektiğini vurguluyor. Çocukların sosyal-duygusal gelişimlerini teşvik etmek için ekran süresinin azaltılması öneriliyor. Van der Klis, televizyon izlemenin dil ve sosyal-duygusal beceriler kazandırmadığını, bu becerilerin arkadaşlarla oynayarak geliştiğini belirtti.
Van der Klis, erken çocukluk döneminde dilin önemine dikkat çekerek, “Küçük bir çocuk, yalnızca arkadaş edinmek ve sosyal beceriler öğrenmek için değil, öğretmenin söylediklerini anlamak için de kelimelere ihtiyaç duyar” dedi. Araştırmacılar, bu grubun karantina sırasında yaşadığı eksiklikleri telafi etmek için hedefe yönelik müdahaleler yapılması gerektiğini söylüyor.
Kaynak için tıklayın.https://www.dutchnews.nl/2024/11/lockdown-toddlers-need-extra-language-support-research/