Evrensel Nakit Transferlerinin Doğum Sonuçlarına Etkisi

Evrensel Nakit Transferlerinin Doğum Sonuçlarına Etkisi

ABD’de çocuk doğurma, bireysel kararların yanı sıra toplumsal etkenler tarafından da şekillendirilen önemli bir eşitsizlik alanı olarak öne çıkmaktadır. Gelir eşitsizliği, üreme ile ilgili eşitsizliklerin başlıca nedenlerinden biridir; ancak gelirin doğurganlık üzerindeki etkilerine dair net kanıtlar sınırlıdır. Literatürde, genellikle gelir testi uygulanan yoksul ailelere yapılan yardımların etkileri incelenmiş ve bu analizler daha geniş bir nüfusu kapsamaktan uzak kalmıştır. Bu makale ise, 1982’den beri Alaska’da yaşayan tüm sakinlere düzenli olarak yapılan Alaska Daimi Fon Temettüsü (PFD) ödemelerinin, doğurganlık oranları ve kürtaj üzerindeki etkilerini araştırmaktadır. Çalışmanın temel soruları, bu evrensel nakit transferinin doğurganlık oranlarını nasıl etkilediği ve özellikle dezavantajlı gruplarda bu etkinin daha belirgin olup olmadığını incelemeye yöneliktir. Bulgular, PFD ödemelerinin sosyoekonomik olarak dezavantajlı gruplarda doğurganlık oranlarında kısa vadeli artışa yol açtığını, ancak kürtaj oranları üzerinde bir etkisinin olmadığını göstermektedir.

 

AMAÇ

Bu makalenin amacı, evrensel bir nakit transfer programının doğum sonuçları üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırma, nakit transferlerinin bebek sağlığı, doğum ağırlığı ve hamilelik süreci gibi kritik doğum sonuçları üzerindeki olası etkilerini değerlendirerek bu tür ekonomik politikaların toplumsal sağlık üzerinde ne derece faydalı olabileceğini analiz etmeyi hedeflemektedir. 

 

YÖNTEM

Metodoloji: Bu çalışma, Alaska Daimi Fon Temettüsü (PFD) ödemelerinin doğurganlık ve kürtaj üzerindeki etkilerini incelemek için nicel araştırma metodolojisi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Farklı yıllardaki ödeme miktarlarının nüfus üzerindeki etkilerini değerlendirmek amacıyla ödeme miktarlarıyla doğurganlık oranları arasındaki ilişkiyi analiz eden istatistiksel modeller uygulanmıştır.

Çalışma Grubu: Araştırmada, 1982-2010 yılları arasında ABD’deki tüm doğumları kapsayan ve Ulusal Nüfus İstatistik Sistemi tarafından sağlanan kısıtlı doğum verileri incelenmiştir. Bu veriler, doğum yapan ebeveynlerin demografik bilgilerini ve hamilelik sürecindeki davranışlarını (örneğin sigara içme, alkol kullanımı ve doğum öncesi kontroller) detaylı şekilde içermektedir. Çalışmada, özellikle Alaskada yaşayan bireylere ait doğumlar ele alınmıştır. İncelenen ebeveyn özellikleri arasında yaş, ırk, medeni durum, eğitim düzeyi ve doğurganlık yer almaktadır. Yaş grupları, genel uygulamalara uygun olarak beşer yıllık dilimlere ayrılmış ve 15-44 yaş aralığı ile sınırlandırılmıştır. Alaskanın demografik yapısına göre ebeveyn ırkı Beyaz, Alaska Yerlisi ve diğer olarak sınıflandırılmıştır. Medeni durum evli ve evli olmayan şeklinde iki kategoride ele alınmıştır. Eğitim durumu ise lise altı, lise, üniversite eğitimi ve lisans mezuniyeti ya da üstü olarak ayrılmıştır. Doğurganlık ise ilk, ikinci, üçüncü ve dördüncü ya da daha fazla doğumlar şeklinde kodlanmıştır. Farklı yıllardaki PFD ödeme miktarlarının bireyler üzerindeki etkilerini değerlendirmek için demografik faktörler (yaş, cinsiyet, sosyoekonomik durum) dikkate alınarak veri seti oluşturulmuştur. Çalışma, 15-44 yaş aralığındaki kadınların doğurganlık oranları ve kürtaj verileri üzerinden gerçekleştirilmiştir.

Veri Toplama: Veri toplama sürecinde, Alaska Daimi Fon Temettüsü (PFD) ödemelerinin etkilerini değerlendirmek için eyaletin nüfus ve sağlık kayıtları kullanılmıştır. Veriler, bireylerin doğurganlık oranları, kürtaj istatistikleri ve sosyoekonomik durumları gibi demografik bilgilerden oluşmaktadır. Farklı yıllardaki PFD ödeme miktarlarıyla doğurganlık ve kürtaj oranları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacıyla geniş çaplı nüfus verisi analiz edilmiştir. Verilerin doğruluğu ve güvenilirliği, geçmiş yıllara ait kayıtlarla karşılaştırılarak sağlanmıştır.

Veri Analizi: Katılımcılara ait demografik veriler ve doğurganlık oranları, resmi kayıtlar ve istatistiksel veri setlerinden elde edilmiş; bu çerçevede çok düzeyli regresyon analizine tabi tutulmuştur. PFD ödemelerinin yapıldığı yıllar ile doğurganlık oranları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için ödeme miktarlarıyla ilişkili temalar belirlenmiş ve bu temalar üzerinden analiz yapılmıştır. Ortaya çıkan temalar, doğurganlık artışı ve sosyoekonomik durum etrafında karakterize edilmiştir. Veriler, farklı yıllara göre karşılaştırmalı olarak analiz edilmiş ve sonuçlar 2022 yılında değerlendirilmiştir.

 

TEMEL BULGULAR

Araştırmacıların temel bulgularına göre, Alaska Daimi Fon Temettüsü (PFD) ödemeleri, özellikle sosyoekonomik olarak dezavantajlı gruplarda doğurganlık oranlarında kısa vadeli bir artışa yol açmaktadır. Bu bulgular dört temel noktada toplanmaktadır:

  • Nakit transferlerinin doğurganlık üzerindeki belirgin bir etkisi olmuştur:  PFD ödemelerinin ardından bir veya iki yıl içinde doğurganlık oranlarında artış gözlemlenmiştir. Bu artış, özellikle daha düşük sosyoekonomik düzeye sahip gruplarda daha belirgin şekilde ortaya çıkmıştır.
  • İlk doğumlarda etki daha yüksektir: Ödemeler, özellikle ilk çocuk sahibi olmayı planlayan aileler üzerinde daha güçlü bir etki yaratmıştır. Ek gelir, ailelerin çocuk sahibi olma kararlarını hızlandırmıştır.
  • Kürtaj oranlarında bir değişiklik görülmemiştir: PFD ödemelerinin kürtaj oranları üzerinde herhangi bir etkisi saptanmamıştır. Bu, ödemelerin yalnızca doğurganlık kararlarını etkilediğini göstermektedir.
  • Ek gelir, ekonomik kısıtlamaları hafifletmektedir: Araştırma, PFD ödemelerinin düşük gelirli aileler üzerindeki ekonomik baskıları azalttığını ve bireylerin üreme kararlarını daha özgür bir şekilde almalarına olanak sağladığını ortaya koymuştur.

 

SONUÇ

Bu çalışmanın sonuçları, Alaska Daimi Fon Temettüsü (PFD) ödemelerinin sosyoekonomik olarak dezavantajlı gruplar başta olmak üzere doğurganlık oranlarını artırdığını göstermektedir. Özellikle ilk doğumlarda etkili olan bu artış, ödemelerin bireylerin üreme kararları üzerindeki ekonomik kısıtlamaları hafiflettiğini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, PFD ödemelerinin kürtaj oranları üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamıştır. Bu bulgular, doğurganlık ve üreme sağlığı politikalarının ekonomik desteklerle güçlendirilmesinin, üreme eşitsizliklerinin azaltılmasına katkı sağlayabileceğini göstermektedir.

KAYNAK: Wyndham-Douds, K., & Cowan, S. K. (2024). Estimating the Effect of a Universal Cash Transfer on Birth Outcomes. American Sociological Review, 0(0). https://doi.org/10.1177/00031224241268059

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.