Okullarda Nefret Söylemi Vakalarında Öğretmenlerin Müdahale Stratejileri

Okullarda Nefret Söylemi Vakalarında Öğretmenlerin Müdahale Stratejileri

Nefret söylemi, etnik köken, dinî aidiyet,  dış görünüm veya cinsiyet gibi unsurlara  atfedilen özellikler üzerinden bireylere ya da gruplara yönelik kasıtlı ve aşağılayıcı  ifadeleri kapsar. Bu tür söylemler, okullarda  sıklıkla karşılaşılan zorbalığın bir biçimi  veya uzantısı olarak ortaya çıkmakta ve  öğrenciler arasında önemli bir sorun alanı  oluşturmaktadır. Araştırmalar, nefret  söylemine maruz kalmanın bireylerin iyi  oluşunu azalttığını, çevreye güvenlerini  olumsuz etkilediğini ve politik radikalleşme  eğilimlerini artırabileceğini göstermektedir.  Son yıllarda yapılan çalışmalarda, çocuklar  ve ergenler arasında nefret söylemine  tanık olma oranlarının %26 ila %68,  mağdur olma oranlarının %7 ila %18,  failliğin ise %5 ila %32 arasında değiştiği  belirtilmektedir. Bu oranlar, okullarda  nefret söylemine müdahale edilmesinin  gerekliliğini ortaya koymaktadır. Okullar,  hem olayların yaşandığı bir ortam hem  de önleme çalışmalarının yürütülebileceği önemli bir mekân olarak öne çıkar.  Araştırmalar, öğretmenlerin sınıf içi  tutum ve müdahalelerinin okul iklimini  şekillendirmede kritik bir rol oynadığını ve sorunlu davranışlarını azaltabileceğini  göstermektedir. Buna rağmen, öğretmenlerin nefret söylemi vakalarına  nasıl müdahale ettiklerine ilişkin nicel  veriler oldukça sınırlıdır. Bu çalışma, mevcut  boşluğu doldurmak üzere öğretmenlerin  nefret söylemine yönelik müdahale  stratejilerini incelemektedir.

AMAÇ 

Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin  nefret söylemine müdahalelerini ölçmek  üzere Öğretmenlerin Nefret Söylemine  Müdahale Stratejileri Ölçeği (Hate-Speech  Interventions Scale for Teachers, HIST)  adlı yeni bir ölçme aracını geliştirmek,  ölçeğin faktör yapısını ve geçerliğini test  etmektir. Ayrıca, öğretmenlerin cinsiyet,  mesleki deneyim ve bulundukları ülke  (Almanya-İsviçre) bağlamında hangi  stratejileri kullandıklarını karşılaştırmalı  olarak incelemektir. Bunun yanı sıra  öğretmenlerin öz yeterlilik düzeyleri  ile öğrenciler arası nefret söylemlerine  müdahale etme sıklıkları arasındaki ilişki 

YÖNTEM 

Araştırma, Almanya ve İsviçre’de görev  yapan öğretmenlerle yürütülmüştür. Nefret  söylemine yönelik müdahale stratejilerini  ölçmek için HIST ölçeği geliştirilmiş ve  uygulama öncesinde öğretmenlere  nefret söylemi senaryosu sunulmuştur.  Ölçek geliştirme süreci, mevcut zorbalık  müdahale ölçeklerinden uyarlama ve  nitel görüşmelerle yeni madde eklemeyi  içermektedir. 

Katılımcılar: Toplam 486 öğretmen  (Almanya: 256, İsviçre: 230) araştırmaya katılmıştır. Katılımcıların  yaş ortalaması 43 yıl, ortalama mesleki deneyimleri 15,7 yıldır. %58’i  kadın, %41’i erkektir; %21’i göçmen  geçmişine sahiptir. Katılımcılar farklı  okul türlerinden (örneğin akademik  lise, akademik ve meslek eğitimi  bütünleşik lise, meslek lisesi, özel  eğitim okulları) gelmektedir. 

Ölçüm Yöntemleri:  

  • Öğretmenlerin Nefret Söylemine  Müdahale Stratejileri Ölçeği: 

20 maddelik senaryo temelli bir ölçektir. Katılımcılara okulda nefret söylemi içeren bir olay sunulmuş, ardından müdahale olasılıklarını 5’li Likert ölçeği ile belirtmeleri istenmiştir. Faktör analizi sonucunda üç boyut ortaya çıkmıştır: 

» Doğrudan müdahale  

» Öğretim temelli stratejiler

» Diğer aktörlerle iş birliği  

- Nefret Söylemine Özgü Öz Yeterlilik Ölçeği: Zorbalık öz yeterlilik ölçeğinden uyarlanmış 8 maddelik bir ölçektir. Öğretmenlerin nefret söylemine müdahale konusundaki güvenlerini ölçmektedir. 4’lü Likert ölçeği kullanılmış, tek faktörlü model uygun bulunmuştur (bileşik güvenilirliği =  0,808). 

  • Demografik Değişkenler:  

Cinsiyet, mesleki deneyim yılı ve ülke. 

Veri Analizi: Veriler önce keşfedici  (exploratory factor analysis, EFA) ve doğrulayıcı (confirmatory factor  analysis, CFA) faktör analizleriyle incelenerek ölçeğin yapısı test edilmiştir. Daha sonra, ölçeğin cinsiyet, deneyim düzeyi ve ülke gibi  değişkenlere göre aynı şekilde işleyip  işlemediğini anlamak için çoklu grup  analizleri yapılmıştır. Son olarak, öğretmenlerin öz yeterlilik düzeyleri  ile nefret söylemine müdahale stratejileri arasındaki ilişki regresyon  analiziyle değerlendirilmiştir. 

TEMEL BULGULAR 

1. Öğretmen Müdahale Stratejilerinin Yapısı ve Kullanım Sıklığı  

  • Katılımcıların %60,5’i daha önce sınıfta nefret söylemi vakasıyla karşılaştığını  belirtmiştir. 
  • Öğretmenlerin nefret söylemi  vakalarına verdikleri tepkiler üç ana  strateji etrafında toplanmıştır: 

a. Doğrudan Müdahale: Fail veya  mağdurla bire bir konuşma, davranışın neden incitici olduğunu açıklama, sorumluluk alma yollarını  tartışma, mağdura destek sunma  gibi stratejileri içerir. En çok kullanılan  strateji doğrudan müdahalelerdir. 

b. öğretim Temelli Stratejiler: Ders içerisinde nefret söyleminin  sonuçlarını tartışma, ön yargılara  meydan okuma, yanlış bilgileri düzeltme ve ifade özgürlüğü ile nefret söylemi arasındaki farkı vurgulama gibi stratejileri içerir. İkinci sırada en çok kullanılan strateji  öğretim temelli müdahalelerdir. Bu stratejiler, doğrudan müdahale  stratejileriyle yüksek düzeyde pozitif  ilişkilidir (r = 0,56). 

c. İş Birliği Stratejileri: Olayı idareye  bildirme, veli veya vasilerle iletişim  kurma, meslektaşlarla planlama yapma, dış kurum veya uzmanlardan  destek alma gibi stratejileri içerir. İş  birliği stratejilerinin kullanım sıklığı  ise üçüncü sırada gelir. Daha önce  böyle bir durumla karşılaşmamış  öğretmenlerin, iş birliği stratejilerini  kullanma olasılığı daha yüksektir.

2. Cinsiyet, Mesleki Deneyim ve Ülke Farklılıkları

  • Cinsiyet: Kadın öğretmenler, iş birliği  stratejilerini erkek öğretmenlere kıyasla daha sık kullanmaktadır. 
  • Mesleki Deneyim: Daha deneyimli  öğretmenler, doğrudan müdahaleyi  daha sık tercih etmektedir. 
  • Ülke: İsviçreli öğretmenlerin Alman öğretmenlere kıyasla nefret söylemine müdahale etme  konusunda daha yüksek öz yeterliliği  olduğu bulunmuştur. Ancak ülkeler  arasında özellikle “iş birliği stratejileri” boyutunda ölçme değişmezliği tam  sağlanamamıştır.                                                                                                 

3. Öz Yeterlilik ve Müdahale Stratejileri Arasındaki İlişki 

  • Cinsiyet, deneyim ve ülke değişkenlerine göre öz yeterlilik düzeylerinde anlamlı farklılıklar saptanmıştır.  
  • Erkek öğretmenler, kadın öğretmenlere  göre daha yüksek öz yeterlilik bildirmiştir (M = 2,22 vs. 2,13). 
  • Daha deneyimli öğretmenler, daha az  deneyimi olanlara göre daha yüksek öz  yeterlilik puanına sahiptir (M = 2,22 vs.  2,12). 
  • İsviçreli öğretmenlerin öz yeterlilik  ortalaması, Alman öğretmenlere göre  anlamlı düzeyde daha yüksektir (M =  2,24 vs. 2,10). 
  • Öz yeterlilik düzeyi ile öğretmenlerin  nefret söylemine verdikleri tepkiler  arasında istatistiksel olarak anlamlı  ve pozitif ilişkiler bulunmuştur: Öz  yeterlilik ile doğrudan müdahale ve  öğretim temelli stratejiler arasında  orta düzeyde, iş birliği stratejileri ile  daha düşük düzeyde pozitif ilişki  saptanmıştır. 
  • Öğretmenlerin öz yeterlilikleri  güçlendikçe nefret söylemine müdahale etme olasılıkları da artmaktadır. Bu durum, öğretmenlerin  kendine güven duygusunun, olaylara  anında tepki verme ve sınıf içinde  pedagojik tartışmalar yürütme becerileriyle yakından bağlantılı olduğunu göstermektedir. 
  • Öz yeterlilik ile iş birliği stratejilerini  kullanma arasındaki ilişkinin daha zayıf olmasının nedeni, bu tür stratejilerin  bireysel öğretmen yeterliliğinden çok  kurumsal yapı, destek mekanizmaları ve mevcut kaynaklara erişim gibi dış  faktörlere daha fazla bağlı olmasından  kaynaklanabilmektedir.                                

4. Ölçeğin Yapı Geçerliliği ve Ölçme Değişmezliği

  • HIST üç boyutlu bir yapıya sahiptir ve  güvenilirlik değerleri 0,7’nin üzerindedir. 
  • Bulgular, ölçeğin farklı gruplarda  karşılaştırma yapmaya uygun olduğunu, ancak bazı alt boyutların ülke  bazlı farklılıklar gösterebileceğini ortaya  koymaktadır.

SONUÇ 

Bu çalışma, öğretmenlerin nefret  söylemine müdahale stratejilerini ölçmek  için geçerli ve güvenilir bir araç olan HIST  ölçeğini sunmuştur. Bulgular, öğretmenlerin  en çok doğrudan müdahale ve öğretim  temelli stratejilere başvurduğunu, iş birliği  stratejilerini ise daha az tercih ettiğini  göstermektedir. Bu durum, öğretmenlerin  öncelikle sınıf içi süreçleri yönetmeye odaklandığını, dış paydaşlarla iş birliğinin  ise kurumsal destek ve kaynaklara bağlı  olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda öğretmenlerin öz yeterlilik  düzeyi, müdahale sıklığıyla anlamlı  biçimde ilişkilidir. Öğretmenlerin olaylara  anında tepki verme ve sınıf içi pedagojik  müdahalelerde bulunma kapasiteleri öz  yeterlilikle güçlenmektedir. Öğretmenlerin  öz yeterliliklerini güçlendirmeye yönelik eğitim programlarının, nefret  söylemine daha sık ve etkili müdahaleyi  destekleyeceği öne sürülmektedir. Zorbalık  araştırmalarında olduğu gibi bu tür  eğitimlerin öğretmenlerin kendine güven  düzeylerini artırabileceğine dair kanıtlar  bulunmaktadır. Genel olarak sonuçlar, öğretmenlerin nefret  söylemine müdahale etme süreçlerinde  belirleyici bir rol oynadığını ve bu rolün  güçlendirilmesi gerektiğini göstermektedir.  Bu doğrultuda, öğretmenlerin öz yeterliliklerini güçlendirecek, pedagojik  müdahale becerilerini geliştirecek ve  okul içi personel iş birliğini artıracak  yönlendirme mekanizmaları, nefret  söylemine karşı daha etkili bir okul ortamı  oluşturulması açısından kritik önemdedir.

 

Kaynak: Bilz, L., Fischer, S. M., Kansok-Dusche, J., Wachs, S., & Wettstein, A. (2024). Teachers’ intervention
strategies for handling hate-speech incidents in schools. Social Psychology of Education, 27(5), 2701-2724.
https://doi.org/10.1007/s11218-024-09929-9

 

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.