Olumlu Öğrenme Ortamlarını Desteklemek: Öğretmenler Araştırma Temelli Uygulamaları Ne Ölçüde Kullanıyor?
Sınıf ve davranış yönetiminde araştırma temelli ve kanıta dayalı uygulamaların (ATU ve KDU) kullanılması, öğrencilerin problem davranışlarını azaltırken akademik başarılarını önemli düzeyde artırma potansiyeline sahiptir. ATU/KDU’lar, sınıf düzenini sağlama, olumlu davranışları pekiştirme, problem davranışlara müdahale etme ve öğrenci davranışlarını veriye dayalı olarak izleme gibi süreçleri içeren strateji ve yöntemler bütünüdür. Bu uygulamaların etkinliği araştırmalarda ortaya konsa da ilgili literatür, öğretmenlerin bu tür uygulamaları seçme, bunlara erişme ve sınıflarında hayata geçirme konusunda çoğu zaman yeterli bilgi, beceri ve desteğe sahip olmadığını göstermektedir. Buna paralel olarak, kanıta dayalı uygulamaların sınıf ortamında gerçekte ne kadar kullanıldığı ve öğretmenlerin bu uygulamalarla ilgili deneyimlerinin nasıl şekillendiği, araştırma ile okul pratiği arasındaki boşluğun önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. Bu çalışma, bir üniversite ile bir okul bölgesi arasındaki iş birliği çerçevesinde, öğretmenlerin sınıf ve davranış yönetiminde ATU/KDU’lara hangi ölçüde eriştiklerini, bu konuda nasıl bir eğitim ve hazırlık sürecinden geçtiklerini ve bu uygulamaları nasıl değerlendirdiklerini inceleyerek olumlu öğrenme ortamlarının nasıl desteklendiğine dair güncel bir resim sunmayı amaçlamaktadır.
AMAÇ
Araştırmanın amacı, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyindeki genel eğitim ve özel eğitim öğretmenlerinin araştırma temelli ve kanıta dayalı sınıf/ davranış yönetimi uygulamalarına ilişkin deneyimlerini incelemektir. Çalışma, öğretmenlerin hem yapısal koşullarını hem de sınıf içinde uyguladıkları stratejileri anlamak üzere iki temel araştırma sorusu etrafında yapılandırılmıştır:
- Bu farklı kademelerdeki genel ve özel eğitim öğretmenleri, sınıf ve davranış yönetimi kapsamında araştırma temelli ve kanıta dayalı uygulamalara erişim, hazırlık ve hizmet içi eğitim açısından ne tür imkânlara sahiptir?
- Öğretmenler bu uygulamaları sınıf ortamında nasıl kullanmakta, kendilerini hangi düzeyde yeterli hissetmekte ve günlük sınıf yönetiminde hangi stratejilere başvurmaktadır?
YÖNTEM
Araştırma, çevrim içi anket yoluyla yürütülen kesitsel (cross-sectional) bir araştırma deseni kullanılarak gerçekleştirilmiştir. ABD’de orta Atlantik bölgesinde bulunan eyaletlerdeki okullarda görev alan öğretmenlerden, demografik özellikleri, ATU/KDU’lara ilişkin eğitim ve erişim deneyimleri ile sınıf ve davranış yönetiminde kullandıkları stratejileri öz bildirim yoluyla raporlamaları istenmiştir. Çalışma, bir üniversite ile aynı bölgede bulunan okullar arasında yürütülen araştırma-uygulama ortaklığının parçası olarak tasarlanmıştır.
- Katılımcılar: 464 katılımcının 308’i (%67,8) genel eğitim, 146’sı (%32,2) özel eğitim öğretmeni olarak çalışmaktadır. Örneklemin büyük çoğunluğu kadındır (%87,7) ve örneklem ağırlıklı olarak beyaz/ Avrupa kökenli öğretmenlerden oluşmaktadır (%79,9); bunun yanında farklı etnik kökenlerden öğretmenler de yer almaktadır. Öğretmenlerin yaş aralığı 20 ila 60+ arasında olup, önemli bir kısmı lisansüstü (yüksek lisans ve üzeri) eğitime sahiptir. Mesleki deneyim yılı, 0-5 yıldan 30+ yıla kadar uzanan geniş bir yelpazede çeşitlenmektedir. Katılımcılar okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde görev yapmaktadır.
- Ölçüm Yöntemleri: Araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formu, toplam 34 sorudan oluşmaktadır. Sorular; çoktan seçmeli, evet/hayır, 4’lü Likert tipi ölçekler ve dokuz adet açık uçlu soru kombinasyonu şeklindedir. Anket üç ana bölüm şeklinde yapılandırılmıştır:
- Demografik Bilgiler: Cinsiyet, yaş, etnik köken, eğitim düzeyi, eğitim alanı, branş sertifikası, sertifikaya erişim yolu, görev pozisyonu, çalışılan sınıf düzeyi ve mesleki deneyim yılı gibi değişkenleri içermektedir.
- ATU/KDU’lara Erişim, Hazırlık ve Eğitim: Bu bölümde öğretmenlere, üniversitede aldıkları sınıf/davranış yönetimi derslerinin sayısı ve bu derslerin ne kadar yararlı olduğu, okul bölgesinin sunduğu hizmet içi eğitim ve koçluk desteklerinin sıklığı ve içeriği, veri temelli karar verme konusunda eğitim alıp almadıkları, kitap-doküman gibi somut kaynaklara ne kadar erişebildikleri ve ATU/KDU hakkında bilgi edinirken hangi kaynakları (çevrim içi siteler, akademik dergiler, kişisel deneyimler vb.) kullandıkları sorulmuştur.
- ATU/KDU Deneyimleri ve Sınıf/ Davranış Yönetimi: Bu bölümde öğretmenlerden okullarında ortak davranış beklentilerinin olup olmadığı, problem davranışların dersteki öğrenme sürecini nasıl etkilediği, bu davranışlar nedeniyle dersten ne kadar zaman kaybettikleri, problem davranışlarla baş etme konusundaki öz güvenleri, problem davranış paternlerini belirlemek adına öğrenci davranışlarını ne şekilde kayıt altına aldıkları ve bu kayıtların ne sıklıkla analiz edildiği hakkında bilgi alınmıştır.
- Veri Analizi: Öncelikle veri setinde dâhil edilen ve dışlanan katılımcı gruplarının demografik olarak benzer olup olmadığını sınamak için ki-kare analizleri yapılmıştır. Ardından, anketin tüm bölümleri için betimsel istatistikler (yüzde, frekans, ortalama, standart sapma ve güven aralıkları) hesaplanmıştır. Açık uçlu dokuz soruya verilen yanıtlar, araştırmacılar tarafından geliştirilen bir kod kitabı kullanılarak içerik analizi ile kodlanmış ve tematik kategoriler altında toplanmıştır. Son olarak, öğretmenlerin demografik özellikleri (örneğin eğitim düzeyi, deneyim yılı, sınıf düzeyi, sınıf/davranış yönetimi dersi sayısı, hizmet içi eğitim sıklığı) ile ATU/KDU kullanımına ilişkin öz değerlendirmeleri (öz güven, veliyi öğrenciyi dâhil etme, uygulama sıklığı) arasındaki ilişkileri incelemek amacıyla Spearman sıra korelasyonları hesaplanmıştır.
TEMEL BULGULAR
Araştırmanın bulguları, öğretmenlerin sınıf ve davranış yönetiminde araştırma temelli ve kanıta dayalı uygulamalara erişim, bu konuda hazırlık yapma ve eğitim almış olma açısından önemli sınırlılıkları olduğunu, buna karşın sınıf içinde bazı ATU/KDU’ları uyguladıklarını düşündüklerini ortaya koymuştur. Sonuçlar, öğretmenlerin hem donanım eksikliği hem de uygulamada karşılaştıkları yapısal zorluklar nedeniyle ATU/KDU’ları sınırlı biçimde kullanabildiğini göstermektedir.
1. Araştırma Temelli ve Kanıta Dayalı Uygulamalara Erişim, Hazırlık ve Eğitimde Görülen Eksiklikler
Makalede öğretmenlerin ATU/KDU alanında ciddi biçimde yetersiz eğitim aldığı açık biçimde aktarılmaktadır:Öğretmenlerin %71,7’si üniversite eğitimleri sırasında yalnızca 1-2 ders sınıf/davranış yönetimi eğitimi almıştır ya da hiç almamıştır. Hizmet içi eğitimlerde de benzer bir sınırlılık görülmüştür: Öğretmenlerin %57,2’si, yalnızca ara sıra ATU/KDU konusunda eğitim/koçluk aldığını bildirmiştir.
- Hizmet içi eğitim alanların %61,4’ü, bu eğitimin 1 gün veya daha az sürdüğünü belirtmiştir; bu süre ise yeterlik geliştirmek açısından oldukça yetersiz olarak değerlendirilmiştir.
- Bu bulgular, öğretmenlerin ATU/KDU’yu uygulamak için gerekli bilgi ve becerilere yeterince sahip olmadığını göstermektedir.
2. Öğretmenlerin Araştırma Temelli ve Kanıta Dayalı Uygulamalara Dair Deneyimleri
- Öğretmenler bu konuda her ne kadar sınırlı eğitim almış olsa da, bazı ATU/KDU uygulamalarını sıklıkla kullandıklarını ifade etmişlerdir:
- Öğretmenlerin %55,1’i, ATU/KDU uygulamalarını çok sık kullandığını ve bunları genellikle önerildiği biçimde, yani kurallarına uygun şekilde uyguladığını belirtmiştir.
- En yaygın kullanılan uygulama, okul çapında belirlenen Okul Çapında Olumlu Davranışsal Müdahaleler ve Destekler (Positive Behavioral Interventions and Supports, PBIS) çerçevesi içinde yer alan temel davranış beklentileridir. Öğretmenlerin %86,8’i, bu uygulamayı sınıfına dâhil ettiğini bildirmiştir.
- Öğretmenler sınıflarında en çok, öğrencilerin dikkat ve derse katılım sorunlarıyla (örneğin derse odaklanamama, sürekli konuşma, yerinden kalkma vb.) karşılaşmaktadır (%62,8). Daha ciddi ve saldırgan davranışlar %19,6 oranında, teknolojiyi uygunsuz şekilde kullanım ise %17,5 oranında belirtilmiştir.
- Sınıf içi problem davranışlar, öğretim süresini belirgin biçimde etkilemektedir: Öğretmenlerin %86,7’si, problem davranışlar nedeniyle derste 30 dakikaya kadar zaman kaybedebildiklerini ifade etmiştir.
- Bununla birlikte, sınıf içi problem davranışları yönetme konusunda öğretmenlerin %40,9’u kendilerini “öz güvenli”, %42,2’si ise “çok öz güvenli” hissettiklerini ifade etmiştir.
- Bu bulgular, öğretmenlerin sınıf ve davranış yönetimine ilişkin çok sınırlı eğitim almış olmalarına rağmen, buna yönelik stratejileri kendi deneyimlerinden yola çıkarak geliştirdiklerini düşündürmektedir.
3. ATU/KDU’nun Uygulama Kalitesini Etkileyen Kültürel ve Katılım Odaklı Unsurlar
Makalede, kültürel olarak duyarlı bir yaklaşımın sınıf ve davranış yönetimi açısından önemli olduğu özellikle vurgulanmıştır:
- Bunun için velileri de dâhil ederek öğrenciler için davranış planlarının geliştirilmesi önemlidir, ancak bu oranın sıklığı oldukça düşük bulunmuştur: %36,9 “ara sıra”, %21,1 “nadiren”, %3,6 “hiçbir zaman”.
- Benzer biçimde öğrencilerin plan geliştirme sürecine dâhil edilmesi de sınırlıdır: %36,6 “ara sıra”, %24,7 “nadiren”, %7,5 “hiçbir zaman”.
- Öğretmenlerin önemli bir kısmının problemli davranış örüntülerini kayıt altına aldığı (örneğin günlük davranış raporu, okulun çevrim içi sisteminde raporlama), ancak bu kayıtların analiz edilme sıklığının oldukça düşük olduğu bulunmuştur: %36’sı kayıtları 0-3 haftada bir, %28,8’i daha uzun aralıklarla, %3,9’u üç ayda bir analiz etmektedir. Katılımcıların %31,3’ü ise analiz sıklığını bilmediğini belirtmiştir.
Bu veriler, davranış yönetimi programlarının geliştirilmesinde kültürel duyarlılığa, aile katılımına, öğrencilerin sürece dâhil edilmesine ve veri temelli strateji belirlenmesine yeterince ağırlık verilmediğini göstermektedir.
4. ATU/KDU Uygulamalarının Sınırlılıkları ve Yanıltıcı Görünen Alanlar
- Öğretmenlerin ATU/KDU uyguladığını söylemesi, bunun gerçekten bilimsel temelli uygulamalar olduğu anlamına gelmeyebilir; çünkü araştırmada öğretmenlere ATU/KDU örnekleri verilmemiştir.
- Araştırmada ATU/KDU uygulamalarının doğrudan gözlemlenmediği, yalnızca öğretmenlerin öz bildirimine dayanarak bulguların elde edildiği belirtilmiştir. Bu durum bulguların güvenilirliğini sınırlandırmaktadır.
SONUÇ
Bu çalışma, bir okul bölgesindeki genel ve özel eğitim öğretmenlerinin araştırma temelli ve kanıta dayalı uygulamalara erişimlerini, bu uygulamalara yönelik eğitim süreçlerini ve sınıf içi davranış yönetiminde bu uygulamaları nasıl kullandıklarını incelemiştir. Bulgular, öğretmenlerin olumlu öğrenme ortamları oluşturma konusunda güçlü bir motivasyona sahip olduklarını, ancak ATU/KDU’lara ilişkin bilgi, hazırlık ve uygulama desteğinin hem üniversite eğitimi hem de hizmet içi eğitimde önemli ölçüde eksik kaldığını göstermektedir. Araştırmanın ilk olarak ortaya koyduğu durum, öğretmenlerin ATU/KDU konusunda sınırlı bir eğitim geçmişine sahip olmasıdır. Üniversite eğitiminde sınıf/davranış yönetimi derslerinin azlığı ve hizmet içi eğitimlerin kısa süreli ve düzensiz olması, öğretmenlerin ATU/KDU’yu sistemli biçimde öğrenmelerini güçleştirmektedir. Bu nedenle öğretmenlerin uygulama sırasında kullandıkları stratejiler, çoğu zaman bilimsel temelli yaklaşımlardan ziyade kendi sınıf deneyimlerine dayanmaktadır. Bulguların ikinci boyutu, öğretmenlerin sınıf içinde karşılaştıkları davranışsal zorluklardır. Öğrencilerin dikkat ve derse katılıma yönelik sorunlarının en yaygın problem alanı olması ve bu sorunların ders süresinde belirgin kayıplara neden olması, etkili davranış yönetiminin ders sırasında öğretim süreçleri için kritik olduğunu göstermektedir. Buna karşılık, öğretmenlerin bu uygulamaları sınıf ortamına aktarma konusunda yüksek düzeyde öz güven bildirmesi, sınırlı eğitim almalarına rağmen kendi pratik çözümlerini geliştirdiklerini ortaya koymaktadır. Üçüncü olarak, kültürel duyarlılık ve öğrenci-veli katılımının bu davranış planlarına yeterince yansımaması, davranış yönetimi süreçlerinin bütüncül niteliğini zayıflatmaktadır. Problem davranışlara etkin müdahale edebilme amacıyla alınan davranış kayıtlarının düzensiz analiz edilmesi ise veri temelli yaklaşımın sınıf uygulamalarına tam olarak yerleşmediğini göstermektedir. Genel olarak, çalışma öğretmenlerin olumlu öğrenme ortamlarını desteklemek için çaba gösterdiğini, ancak ATU/KDU’nun etkili biçimde uygulanabilmesi için daha güçlü öğretmen yetiştirme programlarına, sürekli ve uygulamaya dönük hizmet içi eğitime ve kültürel açıdan kapsayıcı, veri temelli bir okul ekosistemine ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır.
Kaynak: Pulos, J. M., Riden, B. S., Peltier, C., Bender-Salazar, N. L., Mbabazi, C. M., Pinello, C. S., & Hough, M. A. (2024). Fostering Positive Learning Environments: Are General and Special Education Teachers From One School District Using Research-Informed and Evidence-Based Practices?. Education and Treatment of Children, 47, 325–341. https://doi.org/10.1007/s43494-024-00141-0