
Baba Katılımı ve Baba-Çocuk İlişki Kalitesi: Nesiller Arası Bir Bakış Açısı
Giriş
Babalık üzerine yapılan araştırmalar son yıllarda artış göstermesine rağmen, babaların çocuklarıyla kurduğu ilişkilerin doğası ve bu ilişkileri şekillendiren faktörler hâlâ yeterince anlaşılmamıştır. Bu çalışma, baba büyükbaba-çocuk ilişkisini incelemekte; baba katılımının nesillerarası aktarımla mümkün olduğu gerçeği üzerinde durmaktadır. Babanın aktif katılımın ele alındığı bu çalışmada büyükbabaların, baba-çocuk ilişkisine etkisi üzerinde durulmuştur. ABD’li aileleri kapsayan bu çalışma, baba-çocuk ilişkilerine yönelik literatürdeki eksiklikler göz önünde bulundurularak, bu alana katkı sağlamak amaçlamıştır.
Amaç
Bu çalışmanın amacı, babaların kendi babalarıyla olan ilişkilerinin, çocuklarının 1 ve 9 yaşındaki dönemlerinde baba-çocuk ilişki kalitesi üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmada, çocukluklarında babalarıyla yakın ilişkiler kurmuş olan erkeklerin, çocukları 1 yaşındayken büyükbaba ile daha iyi ilişki kuracakları ve çocukları 9 yaşına geldiğinde daha nitelikli baba-çocuk ilişkileri kuracaklarını bildirecekleri varsayılmıştır. Bu anlamda çalışma, baba-çocuk ilişkisinin kuşaklar boyunca aktarılabilirliğini ve bu aktarımda yer alan dinamikleri ortaya koymayı hedeflemiştir.
Yöntem
Metodoloji
Bu çalışma, Kırılgan Aileler ve Çocuk Refahı Çalışması’ndan (Fragile Families and Child Well-Being Study-FFCWB) elde edilen boylamsal verileri kullanmıştır. Veriler, çocukların doğum anı, 1 yaş ve 9 yaş dönemlerine ait olmak üzere üç dalgadan derlenmiştir. Araştırmanın örneklemi, çocukları 9 yaşına geldiğinde baba-çocuk ilişki kalitesine dair veri sunan ve 20 şehirden 18’ini kapsayan 2.970 aile ile sınırlandırılmıştır. Katılımcı babaların demografik özellikleri incelendiğinde ortalama yaşın 27 olduğu, çoğunluğunun lise ve altı eğitim düzeyine sahip olduğu, örneklemin yarısının Hispanik olmayan siyahî ve dörtte birinin Hispanik olduğu görülmektedir. Büyükbaba baba-çocuk ilişkisi yapısal eşitlik modellemesi ile değerlendirilmiştir.
Veri Toplama
Bu çalışmada, Kırılgan Aileler ve Çocuk Refahı Çalışması (Fragile Families and Child Well-Being Study-FFCWB) kapsamında anneler, babalar ve çocuklardan elde edilen veriler kullanılmıştır. Babaların kendi babalarıyla ilişkileri iki ayrı dönemde değerlendirilmiştir: Çocukluk döneminde biyolojik babalarının bakımına katılım düzeyi ve çocukları 1 yaşındayken güncel ilişki kalitesi. Baba katılımı, babaların çocuklarıyla etkileşim düzeylerini ölçen beş maddelik bir ölçekle değerlendirilmiştir; ölçek yüksek iç tutarlılık (Cronbach α = .90) göstermiştir. Baba-çocuk ilişki kalitesi, çocukların 9 yaşındaki beyanları üzerinden ölçülmüş ve beş maddelik bir ölçekle değerlendirilmiştir (α = .90). Babanın çocukla aynı evde yaşayıp yaşamadığı durumu, hem iki kategorili hem de üç kategorili olarak analiz edilmiştir. Bu analizlerde, babanın çocuğun hayatı boyunca birlikte yaşama süresi ve sürekliliği göz önünde bulundurulmuştur.
Veri Analizi
Veri analizleri yapısal eşitlik modellemesi (SEM) yöntemi kullanılarak AMOS 20 yazılımı aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Eksik veriler FIML (Full Information Maximum Likelihood-Tam Bilgi Maksimum Olasılık) yöntemiyle tahmin edilmiştir. Yapısal eşitlik modeli (SEM) analizinde, babaların çocukluk döneminde kendi babalarıyla (büyükbaba/PGF) kurduğu ilişkiler, çocukları 1 yaşındayken PGF ile olan ilişkileri, 1 yaşındaki baba katılımı ve çocukların 9 yaşında bildirdiği baba-çocuk ilişki kalitesi arasındaki ilişkiler modellenmiştir. Analizlerde model uyumu ki-kare, CFI ve RMSEA değerleriyle değerlendirilmiştir.
Bulgular
- Demografik değişkenler ile baba - çocuk ilişkisi arasında anlamlı ilişkiler vardır.
- Baba yaşı, eğitim düzeyi ve hane geliri ile baba-çocuk ilişki kalitesi arasında pozitif bir ilişki bulunmuştur. Buna göre, yaşı daha büyük, eğitim düzeyi daha yüksek ve geliri daha fazla olan babaların çocukları, 9 yaşlarında babalarıyla daha kaliteli ilişkiler bildirmiştir.
- Siyah ve Hispanik babaların çocukları, beyaz babaların çocuklarına kıyasla daha düşük kaliteli ilişkiler bildirmişlerdir.
- Büyükbaba katılımı ve baba-çocuk ilişkileri arasında anlamlı bir ilişki vardır.
- Babalar, çocuklarının doğumunda kendi babalarının (PGF) çocukluklarında daha fazla rol oynadığını bildirdiklerinde, çocukları 1 yaşındayken PGF ile daha iyi ilişkileri olduğunu da bildirmişlerdir. (β = .49, p < .001) Özetle, babaların çocukluk döneminde büyükbabalarının kendilerine gösterdiği ilgi ve destek, babaların kendi çocukları 1 yaşındayken büyükbabalarla kurdukları ilişkileri olumlu etkilemektedir.
- Babaların çocukluk dönemindeki PGF katılımının, 1 yaşındaki kendi çocuklarına olan katılımlarıyla anlamlı düzeyde ilişkili olduğu görülmüştür. (β = .06, p < .05)
- Çocukları 1 yaşındayken büyükbabalarla (PGF) daha iyi ilişkiler kurduğunu ifade eden babalar, aynı zamanda o dönemde kendi çocuklarıyla da daha fazla zaman geçirip, daha ilgili olduklarını bildirmişlerdir. (β = .08, p < .01)
- Erken baba katılımı gelecekteki ilişki kalitesini etkilemektedir.
Babalar, çocukları 1 yaşındayken onlarla daha fazla zaman geçirdiğinde, çocuklar 9 yaşına geldiklerinde babalarıyla daha kaliteli bir ilişki bildirmişlerdir. β = .24, p < .001 Buna göre, erken dönem ilgisinin, uzun vadeli ilişki kalitesini artırdığı görülmektedir.
- Çocuklukta büyükbabaların (PGF) etkisi, babanın kendi çocuğuyla erken dönemde kurduğu ilişki üzerinden, dolaylı (aracılı) bir yolla, baba-çocuk ilişkisini güçlendirmektedir.
Babanın çocukken kendi babasıyla kurduğu iyi ilişki, çocuğuyla 9 yaşında kuracağı bağa doğrudan değil, ancak 1 yaşında çocukla olan aktif ilgisi aracılığıyla dolaylı olarak etki ettiği görülmüştür.
Sonuç
Bu çalışma, baba-çocuk ilişkilerinin kuşaklar arası dinamiklerle nasıl şekillendiğini ortaya koyarak, babalık deneyiminin bireysel olduğu kadar geçmiş nesillerle bağlantılı bir süreç olduğunu göstermektedir. Bulgular, çocukluk döneminde babalarıyla olumlu ilişkiler kurmuş erkeklerin kendi çocuklarıyla da daha kaliteli bağlar geliştirdiğini ve bu sürecin, erken çocukluk dönemindeki aktif baba katılımıyla pekiştiğini ortaya koymaktadır. Bu durum, olumlu ebeveynlik davranışlarının nesiller boyunca tekrarlandığını ve müdahale programlarının bu sürekliliği desteklemede kritik önemde olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, baba katılımının ve ilişki kalitesinin hem bireysel gelişim hem de gelecek nesiller için taşıdığı önem, bu alanda daha kapsayıcı araştırmalar ve politika temelli yaklaşımların geliştirilmesini gerekli kıldığı yönüyle değerlendirilmiştir.
Kaynak: Jessee, V., & Adamsons, K. (2018). Father Involvement and Father-Child Relationship Quality: An Intergenerational Perspective. Parenting, science and practice, 18(1), 28–44. https://doi.org/10.1080/15295192.2018.1405700