
Öğretmenlerin Sınıf İçindeki Duyguları ve Öğrenciler Üzerindeki Etkileri
Bu makale öğretmenlerin sınıftaki duygularını ve bu duyguların öğrenciler üzerindeki etkilerini incelemektedir. Makale öğretmen duygularını öğrencilerin duygularını, bilişlerini ve davranışlarını etkileyen ve bunlardan etkilenen bir sistemin parçası olarak ele almıştır. Zira öğretmenler sınıflarda eğitimin sorunsuz devam edebilmesi, öğrenci katılımının ve başarılarının desteklenebilmesi, velilerle ve yöneticilerle sağlıklı iletişimin sağlanabilmesi gibi çeşitli paydaşlarla yoğun etkileşimi içeren görevlere sahiptir. Makale, bu yönüyle öğretmen duygularını ele alırken bu etkileşimlerin doğasının ve duyguların çift yönlü etkileşimlerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Temel Araştırma Soruları
1. Öğretmenlerin sınıftaki duygularının öğrencilere doğrudan etkileri nelerdir?
2. Öğretmenlerin duyguları, öğretim stratejileri ve ilişkisel davranışlar yoluyla öğrencileri nasıl etkiler?
3. Öğrenci tepkileri, öğretmenlerin duygularını nasıl etkiler ve bu etkilerin döngüsel işleyişi nasıldır?
Yöntem
Bu makale öğretmenlerin sınıftaki duygularını ve bu duyguların öğrenciler üzerindeki etkilerini incelemektedir. Makale öğretmen duygularını öğrencilerin duygularını, bilişlerini ve davranışlarını etkileyen ve bunlardan etkilenen bir sistemin parçası olarak ele almıştır. Zira öğretmenler sınıflarda eğitimin sorunsuz devam edebilmesi, öğrenci katılımının ve başarılarının desteklenebilmesi, velilerle ve yöneticilerle sağlıklı iletişimin sağlanabilmesi gibi çeşitli paydaşlarla yoğun etkileşimi içeren görevlere sahiptir. Makale bu yönüyle öğretmen duygularını ele alırken bu etkileşimlerin doğasının ve duyguların çift yönlü etkileşimlerinin dikkate alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Temel Bulgular
• Doğrudan Aktarım Etkileri: Öğretmenlerin yaşadığı ve ifade ettiği duygular, öğrencilerin duygusal durumlarını doğrudan etkileyebilir. Bu etkileşim, öğretmenlerin pozitif duyguları (örneğin, neşe ve coşku) ile öğrencilerin daha yüksek motivasyon ve katılım göstermesi arasında güçlü bir bağ olduğunu göstermektedir. Bunun yanında can sıkıntısı, öfke, kaygı gibi olumsuz algılanan duygular söz konusu olduğunda da öğrencilerde istenmeyen davranışların, daha düşük öğrenci katılımı ve daha düşük performans ile ilişkili olduğu görülmüştür. Makalede doğrudan aktarımla ilgili vurgulanan bir diğer husus, öğretmen ve öğrenci arasındaki duygu geçişinin iki yönlü bir süreç olduğudur. Öğrencilerin coşkusu ve neşesi de öğretmenlere yansıyabilmektedir.
• Aracı Etkiler: Öğretmen duyguları, yalnızca doğrudan değil, öğretim stratejileri ve sınıf yönetimi aracılığıyla dolaylı olarak da öğrenci çıktılarını etkileyebilir. Öğretmenin duygusu, sınıfta ilişki kurma biçimini, verdiği sözel olmayan mesajları ve kullandıkları öğretme stratejilerini etkilemektedir. Tüm bu değişkenler ise öğrencinin duygularını, motivasyonunu, disiplinini ve genel olarak performansını etkilemektedir. Çalışmalar pozitif duyguların, sınıf ortamında daha kaliteli bir iletişimi doğurduğuna, öğretmenlerin daha esnek ve yaratıcı öğretim yöntemleri kullanmalarını teşvik ettiğine, negatif duyguların ise öğretim kalitesini olumsuz etkileyebildiğine işaret etmektedir.
• Geri Dönüş Etkileri: Öğrenci performansı ve davranışları, öğretmenlerin duygusal durumunu etkileyebilir. Çalışmalar öğrencilerin olumlu performanslarının, öğretmenlerin daha fazla memnuniyet ve coşku hissetmeleri ile ilişkili olduğuna dikkat çekmiştir. Bunun yanında olumsuz öğrenci davranışları, daha düşük öğrenci başarısı ve öğrenci isteksizliği öğretmenlerde stres, yorgunluk ve tükenmişlik hissi ile ilişkili görülmüştür.
Sonuç
Makale, öğretmen duygularının, sınıf içi dinamikler ve öğrenci çıktıları üzerindeki etkilerinin anlaşılmasının önemini vurgulamaktadır. Bunun yanında var olan çalışmaların, öğretmen duygularını ele alma noktasında belli zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekmektedir.
• Öz Bildirime Dayalı Ölçme Yöntemleri: Eğitim psikolojisinde, birçok araştırma alanı gibi öğretmen duygularına dair yürütülen ampirik araştırmalarda da öz bildirime dayalı ölçme araçları kullanılmaktadır. Duyguların öznel deneyim olarak en iyi deneyimleyen kişi tarafından açıklanabileceği anlayışı ile birlikte düşünüldüğünde, bu araçların güçlü yanları vardır. Ancak öz bildirime dayalı diğer araçlarda olduğu gibi öğretmenlerde de katılımcıların kendini aldatması, sosyal arzu edilir yönde yanıtlar vermesi ya da duygusal farkındalık noktasındaki eksiklikler, öz bildirim ölçeklerinin sınırlılığını oluşturmaktadır.
• Küçük ve Karmaşık Çalışma Grupları: Öğretmen-öğrenci etkileşiminin incelenebilmesi için her öğretmenin birden fazla öğrencinin bulunduğu sınıflarda ele alındığı çalışma gruplarına ihtiyaç vardır. Bunun yanında özellikle ortaokullarda öğretmenler birden fazla sınıfta derse girmektedir. Çeşitli gruplara ders veriyor olmanın özellikle öğretmen değişkenlerini öğrenci çıktıları ile ilişkilendiren çalışmalarda bir zorluk olduğu görülmektedir. Bu zorluklardan yola çıkarak makale, öğretmen duyguları ve öğrenci çıktıları arasındaki bağlantıların daha iyi anlaşılması için alternatif ölçüm yaklaşımlarının ve araştırma uygulamalarının araştırılması gerektiğine dikkat çekmektedir. Gelecek araştırmalar için, öğretmen duygularını ve öğrenci çıktılarını incelemek üzere daha geniş ve çeşitli örneklem gruplarıyla, nabız ölçümü, öğretmenlerin mimiklerinin gözlemlenmesi ve benzeri alternatif ölçme yöntemlerinin de kullanıldığı iş birlikçi projeler önerilmektedir.
Kaynak: Frenzel, A. C., Daniels, L., & Burić, I. (2021). Teacher emotions in the classroom and their implications for students. Educational Psychologist, 56(4), 250-264. https://doi.org/10.1080/00461520.2021.1985501