Enstitü Sosyal tarafından sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini değerlendirmek ve bu konuda gerekli yasal düzenlemeleri tartışmak amacıyla düzenlenen “Sosyal Medyanın Olumsuz Etkilerine Karşı Çocukları Korumaya Yönelik Yasal Düzenlemeler” başlıklı yuvarlak masa toplantısı, 16 Ocak’ta gerçekleştirildi. Toplantıya bilgi teknolojileri danışmanları, akademisyenler, okul yöneticileri, psikolojik danışmanlar, hukukçular ve emniyet teşkilatından uzmanlar katıldı.
İki oturumdan oluşan toplantının ilk oturumunda, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkileri ele alınırken, ikinci oturumunda ise Türkiye’de ve dünyada bu olumsuz etkileri azaltmaya yönelik mevcut yasal düzenlemeler değerlendirildi. Çocukların psikolojik, sosyal ve fiziksel gelişimini olumsuz etkileyen akran zorbalığı, dijital istismar ve zararlı içerikler gibi sorunlar masaya yatırıldı. Özellikle TikTok gibi platformlarda ortaya çıkan tehlikeli akımlar ve zorbalık vakalarına karşı, toplumda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiği vurgulandı.
Okullarda, çocukların sosyal medyayı yanlış kullanmaları sonucunda suç teşkil eden davranışların yasal yaptırımları olduğu konusunda öğretmenlerin, velilerin ve öğrencilerin bilgi eksiklikleri detaylı bir şekilde tartışıldı. Ailelerin ve öğretmenlerin dijital riskler konusunda bilinçlendirilmesinin, çocukların korunmasında kritik bir rol oynadığına dikkat çekildi. Bakanlıkların desteğiyle dijital zorbalık hakkında bilinçlendirme eğitimleri düzenlenmesi önerildi.
Psikolojik danışmanlar, sosyal medyayı bir tür sosyalleşme alanı olarak kullanan çocuklar için alternatif ve sürdürülebilir sosyal faaliyetlerin sağlanması gerekliliğini vurguladılar. Sosyal medya kısıtlamalarının etkili olabilmesi için çocukların boş zamanlarını verimli değerlendirmelerine yönelik rehberlik hizmetlerinin sağlanmasının önemine dikkat çektiler.
Toplantıda ayrıca Türkiye’deki mevcut yasal düzenlemelerin, dijital dünyanın karmaşıklığını yönetmekte yetersiz kaldığı ifade edildi. Sosyal medyanın gerçek dünya ile iç içe olduğu belirtilerek, yasal düzenlemelerin bu bütünlük çerçevesinde iyileştirilmesi gerektiği vurgulandı. Dijital dünyanın daha güvenli hâle getirilmesi için sosyal medya platformlarına yönelik denetimlerin artırılması, anonim hesaplar ve veri gizliliğiyle ilgili hukuki boşlukların giderilmesi gerektiği ifade edildi.
Toplantının ikinci oturumunda, sosyal medyanın olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik politika önerileri ve çözüm stratejileri ele alındı. Dijital zorbalığın yasal bir suç olarak tanımlanması, çocukların kişisel verilerinin korunmasına yönelik adımlar atılması, pedofili ve dijital zorbalığı önceden tespit edebilecek algoritmaların geliştirilmesi gerektiği belirtildi. Sosyal medya platformlarının zararlı içerikleri tespit etme ve engelleme konusunda daha etkin rol alması gerektiği vurgulandı.
Özellikle sanal devriye sisteminin aktif hâle getirilerek sosyal medya platformlarında paylaşılan ve çocukları hedef alan zararlı içeriklerin tespit edilebilmesi için bir tarama sistemi oluşturulmasının önemi üzerinde duruldu. Bu konuda, sivil toplum kuruluşlarının ve ana akım medyanın farkındalık artırıcı çalışmalar yapması gerektiği ifade edildi.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenecek bilinçlendirme programlarının, çocuklar ve eğitimciler için hayata geçirilmesi önerildi. Ayrıca, ebeveynlere yönelik bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesi ve aile destek programlarının yaygınlaştırılması gerektiği vurgulandı.