Yapay zekânın (YZ) yaygın kullanımı eğitim alanında büyük bir değişim ve dönüşümü beraberinde getiriyor. Endüstriden sanata her alanda kullanılan farklı üretken yapay zekâ uygulamaları eğitimde de kendine yer buluyor. Eğitimde yapay zekâ, öğrenme deneyimlerini kişiselleştirmek, öğrenci performansını izlemek, eğitim süreçlerini optimize etmek, ders sunusu hazırlamak ve idari planlamalar yapmak gibi alanlarda kullanılıyor. Enstitü Sosyal, yapay zekânın yaygın kullanımını göz önünde bulundurarak  nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili çalışmalar yapmaya devam ediyor. 

Enstitü Sosyal, öğretmenlerin eğitimde üretken yapay zekâ uygulamalarının etkin kullanması amacıyla 4 haftalık bir eğitim düzenliyor. 21 Şubat itibarıyla başlayan bu eğitim programı, öğretmenlerin öğrenme deneyimlerini iyileştirmelerini ve eğitim alanında yenilikçi çözümler üretmelerini hedefliyor. Eğitimler, yapay zekâ alanında yetkin mühendisler ve eğitim alanında çalışan akademisyenler tarafından hazırlanıyor.

Her branştan öğretmenin katılımıyla birlikte Yapay Zekâ Öğretmen Eğitimleri, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Enstitü Sosyal araştırmacılarından Doç. Dr. Turgay Öntaş’ın sunumuyla başladı. Yapay zekâ ile eğitim ve öğrenme ilişkisine değinen Öntaş, K-12 eğitiminde yapay zekâ teknolojilerine ne derece ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Türkiye’de öğretmenlerin iş yükü ve bu konuda yapay zekânın neler vaat ettiği konusunu ele aldı. Öğrenci öğrenmesine katkı sağlaması beklenen üretken yapay zekâ teknolojilerine öncelikle sınıf içi ve sınıf dışı uygulamalarının tasarımcısı olan öğretmenin hakim olması gerektiğini ifade etti. Avrupa Birliği’nin “Eğitimciler İçin Öğretme ve Öğrenmede YZ ve Verilerin Kullanımına İlişkin Etik Yönergeler” adlı raporunu paylaşarak sunumunu tamamladı. 

Yapay zekâ alanında konuşma tanıma, ses sentezi, ses analizi/kodlaması, gürültü temizleme ve ses işlemenin medikal uygulamaları üzerine çalışmalarına devam eden Özyeğin Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cenk Demiroğlu ise öğretmenlere, yapay zekâ uygulamalarının karmaşık ve ince nüanslı dili anlayabildiğini ancak daha verimli çıktılar alabilmek için açık ve öz bir dil kullanması gerektiğini örneklerle açıkladı. Öğretmenlerin yapay zekâ uygulamalarından ihtiyaçlarını etkin bir şekilde karşılayabilmeleri için düşünce zinciri tekniğine değinen Demiroğlu, aynı zamanda örnekler verme tekniği ile yapay zekâya duygu tanımayı öğreterek doğru sonuçların nasıl alınacağını gösterdi. Okullarda yapılan hikâye okuma/yazma etkinliklerinde, matematik ve  İngilizce gibi derslerde yapay zekânın nasıl kullanılacağını ve ders içerikleri oluştururken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ele aldı. Demiroğlu, yapay zekâ uygulamalarına doğru komut vermenin önemini göstermek için öğretmenler ile yaptığı etkinlikte aynı konu hakkında farklı komutlar vererek programın ilk haftası tamamlandı. 

Üretken Yapay Zekâ Öğretmen Eğitimleri’nin 2. haftasında Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Deveci, yapay zekâ araçları ile görsel, ses ve sunu materyalleri oluşturmayı anlattı. Yapay zekânın farklı uygulama alanlarına değinen Doç. Dr. Deveci, gelecekte bu alanların eğitim ile entegrasyonunda sağlanabilecek faydalara dikkat çekti. Yapay zekânın arka planında yer alan bulanık mantık tekniğinin, belirsizlik içeren durumları daha iyi modellediğini ve yapay zekânın karar verme mekanizmasında kullanıldığını, dolayısıyla daha esnek ve gerçek dünya koşullarına daha uygun tepkiler verebileceğini vurguladı.

Eğitim, Doç. Dr. Turgay Öntaş’ın sunumu ile devam etti. Öntaş sunumunda öğretmenlerin farklı yapay zekâ uygulamalarını kullanarak eğitimde nasıl içerikler oluşturabileceklerini ve düzenleyebileceklerini ele aldı. Üretken yapay zekâ uygulamalarından ChatGPT3,5 ve ChatGPT4.0’ı kullanarak, farklı branşlardaki öğretmenlerin ihtiyaçları doğrultusunda ders içeriği tasarladı. Bu uygulamaların önerdiği çıktılar arasındaki farklılıklara da dikkat çekti. Bunun yanı sıra BING uygulaması kullanılarak nasıl ders planı oluşturabileceğini gösterdi. Öğrenme çıktılarını tanımlamak ve desteklemek için kullanılan oyun tabanlı öğrenme yönteminde yapay zekânın önemine vurgu yaparak bu alanda kullanılan Kahoot, Quizz, Point-E ve Cospaces uygulamalarına örnekler verdi. Eğitim esnasında bu uygulamaları kullanan öğretmenlerin her birisinin farklı sonuçlar aldığına dikkat çeken Öntaş, yapay zekâ araçlarının analitik bir gözle ve öğrenme asistanı olarak kullanılmasının önemini vurguladı. 

Katılımcıların yapay zekâ teknolojileri ve uygulamaları konusunda okur-yazarlık seviyesini yükseltmeyi amaçlayan program, interaktif uygulamalar ile birlikte 2 hafta daha devam edecek.