Enstitüden Haberler

12 Haziran 2025 Perşembe günü Enstitü Sosyalde düzenlenen “Öğrenmenin Nörobiyolojisi” Çalıştayı psikologlar, psikolojik danışmanlar, akademisyenler, nörobilimciler ve eğitimcileri bir araya getirdi. Çalıştay, Kasım ayında düzenlenen “Öğrenmenin Nörobiyolojisi” başlıklı eğitimi tamamlayan profesyonellerin, edindikleri bilgileri sınıf ortamına nasıl adapte edebileceklerine yönelik ortak stratejiler geliştirmek amacıyla planlandı. Katılımcılar, öğrenme süreçlerinin beyindeki karşılıklarını daha derinlemesine anlamak ve bu bilgi birikimini sahada etkili biçimde kullanmak üzere bir araya geldi.

Etkinlik boyunca katılımcılar, nörobiyolojik temelli bilişsel süreçler (zekâ, dikkat, hafıza, öğrenme güçlükleri, dil gelişimi) etrafında yapılandırılan tematik masalarda gruplara ayrıldı. Çalıştayın ilk oturumunda her grup kendi temasına odaklanarak masa içi tartışmalar yürüttü. İkinci oturumda ise masa temsilcileri grup çıktılarının sunumunu yaparak ortak bir tartışma ortamı oluşturdu.

Oturumlarda bilişsel işlevlerin biyolojik altyapısının sınıf içi davranışlara yansıması, dil, hafıza ve dikkat gibi süreçler için yapılandırılmış öğretim stratejileri, zekânın çok boyutlu değerlendirilmesi ve eğitimde bütüncül yaklaşımların önemi gibi süreçlere değinildi.

Zekâ masasında zekânın sabit değil gelişebilir bir yapı olduğu, etiketleme süreçlerinin çocukların motivasyonunu olumsuz etkilediği ve çoklu zekâ yaklaşımının bilimsel temellerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. Masal anlatımı ve oyun temelli öğrenmenin beyinsel bağlantılar üzerindeki olumlu etkileri öne çıktı.

Dikkat masasında dikkat eksikliğinin tanılanması ve öğretmenlerin farkındalık düzeylerinin artırılması gerektiği belirtildi. Sosyal medya, kaygı düzeyi ve fiziksel çevre koşullarının dikkat süreçlerini doğrudan etkilediği ortaya kondu. Orman okullarının olumlu etkileri ve fiziksel aktivitenin dikkat gelişimindeki rolüne dikkat çekildi.

Öğrenme güçlükleri masası, öğrenme güçlüğünün zekâ problemi olmadığını vurgularken, öğretmenlerin bu konuda yeterli bilgi ve yönlendirmeye ihtiyaç duyduğu belirtildi. Sınıf öğretmenlerinin rolü öne çıkarılırken, etiketleme ve uygun olmayan eğitim ortamlarının olumsuz etkileri tartışıldı.

Hafıza masasında ise tekrar yöntemlerinin niteliği, bağlamsal öğrenme ve hareketin hafıza üzerindeki etkisi ele alındı. Not tutma alışkanlığı, görsel şemalar ve yapay zekâ destekli uygulamaların hafıza gelişiminde kullanılabilirliği vurgulandı.

Dil masası, dil bozukluklarına dair farkındalığın artırılması, sosyal kaygının dil gelişimine etkisi ve dijital okuryazarlık konularını merkeze aldı. Öğretmenlerin yaratıcı dil kullanımı ve öğrencilerde konuşma becerisinin desteklenmesi konularında öneriler sunuldu.

Çalıştayın genel değerlendirme bölümünde, öğrenme süreçlerinin yalnızca bilişsel değil, aynı zamanda biyolojik, duygusal ve çevresel faktörlerle iç içe geçmiş çok boyutlu yapılar olduğuna dikkat çekildi. Eğitim politikalarının ve uygulamalarının bu bütüncül yaklaşımı dikkate alması gerektiği vurgulandı. Katılımcılar tarafından, nörobilim alanındaki gelişmelerin eğitim sistemine entegre edilmesiyle birlikte daha kapsayıcı, eşitlikçi ve birey odaklı eğitim ortamlarının oluşturulabileceği görüşü paylaşıldı.

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.