Enstitüden Haberler

Enstitü Sosyalin düzenlediği “Çocuklarda Hayal Gücü ve Dil Gelişimi” eğitimi senarist, yazar ve film yönetmeni Nacer Khemir’in sunumuyla gerçekleşti. İki oturumdan oluşan programa öğretmenler, okul yöneticileri ve eğitimciler katıldı. Khemir, hikâye anlatıcılığı ve yaratıcı düşüncenin, çocukların dil gelişimi üzerindeki etkilerini çeşitli örneklerle ele aldı. 

Eğitimin ilk oturumunda Khemir, eğitime ve öğrenmeye dair görüşlerini katılımcılarla paylaştı. “Dünyayı değiştirmek için çocuklarla çalışmak gerekir.” sözleriyle eğitimin, çocukların hayal gücünü desteklemedeki önemine dikkat çekti. Günümüzün yoğun görsel ve işitsel uyaranlarla dolu dünyasında, çocukların bu etkilere karşı dayanıklılık geliştirebilmeleri için “Görmenin ve Dinlemenin Eğitimi”ne odaklanılması gerektiğini vurguladı.

Hikâye anlatıcılığının yalnızca bir sanat değil, aynı zamanda etkili bir pedagojik yöntem olduğunu belirten Khemir, bu yöntemin çocukların kimlik oluşumundaki rolüne işaret etti. Öğretmenlerin hikâye anlatıcılığı yoluyla çocukları kültürel köklerine bağlayabileceğini ifade ederek, hikâye ve görsellerin eğitim süreçlerinde daha aktif bir şekilde kullanılmasının gerekliliğini dile getirdi.

İkinci oturumda katılımcıların sorularını yanıtlayan Khemir, “Hayal Gücü Müzesi” adını verdiği yenilikçi yaklaşımı tanıttı. Bu yaklaşımın, çocukların kendi kültürel değerlerine ve tarihlerine dayanan hikâyeler üzerinden yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmeyi hedeflediğini anlattı. Çocukların dil becerilerini ve hayal güçlerini etkin bir şekilde kullanmalarını teşvik eden bu yaklaşım, katılımcılar tarafından dikkatle takip edildi.

Bir sınıf öğretmeni, Suriyeli öğrencilerle çalışırken çocukların hayal dünyalarına erişimde yaşadığı zorlukların, iletişim süreçlerini de olumsuz etkilediğini ifade etti. Bu duruma çözüm önerisinde bulunan Khemir, çocuklardan isimlerini Arapça yazmalarını isteyerek bir iletişim bağı kurulabileceğini belirtti. Ardından, bu isimleri süslemelerini teşvik ederek çocukların hayal dünyalarını keşfetmelerine yardımcı olunabileceğini söyledi. Ayrıca, bu sürecin ilk adımı olarak, çocukların yaşadıkları çevreyi ve bulundukları dünyayı tanımalarının önemine dikkat çekti.

Bir okul yöneticisinin, çocukları belli kalıplara sıkıştıran öğretmenlere yönelik çözüm önerisi talebi üzerine Khemir, bu durumun öğretmenlerin kendi iç dünyalarındaki sınırlamalarla ilişkili olduğunu ifade etti. Bu tür durumların aşılması için öğretmenlerin yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri atölye çalışmalarının düzenlenebileceğini önerdi.

Program sonunda katılımcılar, çocuklarla gerçekleştirilecek eğitim projelerinde hayal gücü ve dil gelişimi konularına yönelik yeni bakış açıları kazandıklarını dile getirdi.

 

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.