Enstitü Sosyalin yeni araştırması, “İlkokul Türkçe Ders Kitaplarında Söz Varlığı Görünümü” yayımlandı. Rapor, önceden yürürlükte olan ve yeni uygulanmaya başlanan ilkokul Türkçe öğretim programlarında söz varlığına ilişkin yaklaşımları ve bu öğretim programlarına uygun olarak hazırlanan ders kitaplarında söz varlığının nasıl ele alındığını, kelime çeşitliliğini ve kullanılan öğretim yöntemlerini incelemek amacıyla hazırlandı. Çalışmada ders kitaplarındaki söz varlığı etkinlikleri, kelime öğretim stratejileri ve bu etkinliklerin kazanımlara uygunluğu kapsamlı bir şekilde analiz edildi. İlkokul 1, 2, 3 ve 4. sınıf Türkçe ders kitaplarını kapsayan raporda, kitaplarda yer alan söz varlığı etkinlikleri ve teknikleri nicel ve nitel olarak incelendi; kullanılan öğretim yöntemleri, kelime çeşitliliği ve kelime öğretme stratejileri karşılaştırıldı. Ayrıca Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne uygun olarak hazırlanan yeni öğretim programının söz varlığına ilişkin yaklaşımları ve 1. sınıf Türkçe ders kitaplarının söz varlığı durumu analiz edildi.
Araştırmada, her sınıf düzeyinde kelime öğretme etkinliklerinin çeşitliliği ve yoğunluğu da analiz edildi. 1. sınıfta görseller ve kelime tahmini yöntemleri yoğun olarak kullanılırken, 2. sınıfta eş anlam-zıt anlam çalışmaları ve kelime defteri teknikleri ön plana çıktığı görüldü. 3. sınıfta kelime defteri, bağlam içi kelime tahmini ve anlam özellikleri çalışmaları yapılırken, 4. sınıfta ise cümlede kullanma, tahmin etme ve kelime çeşitliliğini artırmaya yönelik uygulamalar dikkat çekti. Araştırmanın bulgularına göre, kelime öğretme yöntemlerindeki çeşitliliğe rağmen, bu yöntemlerin günümüz eğitim anlayışına tam uyum sağlamadığı ve daha aktif öğrenme süreçlerine ihtiyaç duyulduğu sonucuna varıldı.
Araştırma, ilkokul Türkçe ders kitaplarında kelime öğretimi sürecinin daha sistematik ve derinlemesine ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu doğrultuda, ders kitaplarındaki kelime çeşitliliğinin artırılması, her sınıf seviyesinde hedef kelimelerin belirlenmesi ve öğrencilere kelime dağarcığını geliştirecek dinamik etkinliklerin oluşturulması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, öğretmenlere kelime öğretme yöntemleri ve dijital materyal kullanımı gibi konularda meslek içi eğitimler sunulması gerektiği belirtiliyor. Ders kitaplarında edebî ve kültürel değerlerin korunması, kelimelerin bağlam içinde öğrenilmesinin sağlanması ve kelime öğretme tekniklerinin uluslararası standartlara uygun hâle getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.