Enstitü Sosyal, İki Nokta Buluşmaları’nda bu hafta (3 Temmuz) Ziya Selçuk’u ağırladı.
Rehberlik, davranış gözlemi, iletişim, öğrenme, ebeveynlik ve mizaç konularında kitapları ve makaleleri bulunan, 2018-2021 yılları arasında üç yıl Milli Eğitim Bakanı olarak görev yapan Selçuk söyleşisinde inovasyon-insan doğası ilişkisi, doğanın ve insanın geleceği, kişiselleştirilmiş vs. kitlesel eğitim, duygu-zihin-hareket dengesi gibi başlıkları ele aldı.
Selçuk konuşmasına duygu-zihin-hareket dengesinin insan doğası açısından önemine dikkat çekerek başladı ve günümüzde psikolojik problemlerin arkasında özellikle duygu-zihin-hareket dengesinin eksikliğinin büyük payı olduğunu ifade etti. Bu noktada eğitimin öncelikle bunu dengelemesi gerektiğini ancak günümüzde eğitim müfredatının hareket ve duygu alanında zayıf kaldığını ve daha çok bilişsel alana yöneldiğini söyledi. Selçuk, devletlerin değil transnasyonel şirketlerin hakim olduğu bir çağda olduğumuzu ve bu çağda bütün yatırımın -faydayı arttıracak- icat kapasitesine değil, -tüketimi arttıracak- inovasyon kapasitesine yapıldığını ifade etti, bunun neticesinde ise insan ve doğa ilişkisinin bozulduğunu, doğadaki dengesizliğin insandaki bunalım ve şiddeti artırdığını belirtti. Çağın kırılma noktası olarak yapay zekânın yükselişine dikkat çeken Selçuk, yapay zekânın yakın bir gelecekte ne göreceğimize, ne duyacağımıza, ne giyeceğimize ve ne yiyeceğimize karar verecek kadar yaşamlarımızı hakimiyeti altına alacağını, bu senaryonun önüne ancak kendimize ezeli ve ebedi bir soru olan “Kendimizi nasıl tanırız” sorusunu sorarak geçebileceğimizi ifade etti.
Enstitü Sosyal, Lisansüstü Çalışmalar Kütüphanesi’nde, dinleyicilerin aktif katılımıyla söyleşi formatında gerçekleştirdiği İki Nokta Buluşmaları ile, alanında uzman isimler ile farklı disiplinlerden araştırmacıları, öğrencileri ve ilgilileri bir araya getiriyor.