“İki Nokta Buluşmaları” serisinin bu haftaki konuğu Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin oldu.
“Geleceğin Eğitimini Yönetmek: Riskler ve İmkânlar” konulu söyleşide Tekin Türkiye’nin eğitim politikalarında yapılması gerekli gördükleri revizyonlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Millî Eğitim Bakanlığı olarak sık sık değişiklik yapmamız gerekiyor. Mimari yapımızdan teknolojik altyapımıza kadar her alanı sürekli yenilemeliyiz.” ifadelerini kullanan Tekin, bu değişimin özellikle eğitim alanında zorunlu olduğuna dikkat çekti.
Geleceğin eğitimini inşa etmek için durmaksızın üretmek ve düşünmek gerektiğini dile getiren Tekin, “Çağı ıskalamadan, dinamik bir yapı kuracağız; ama bunu yaparken bize ait olanı, kendi kültürümüzü ve değer dünyamızı da kaybetmeden yürüyeceğiz” dedi.
Türkiye’nin uzun yıllar boyunca dışarıdan alınan modellerle hareket ettiğini belirten Tekin, bu yaklaşımın özellikle 27 Mayıs sonrası şekillendiğini vurguladı. Türkiye’nin Batı değerlerinin Doğu’ya aktarıldığı bir köprü gibi konumlandırıldığını ve bu rolün uzun süre sorgulanmadan benimsendiğini söyleyen Tekin, “Artık bu köprü metaforuna mahkûm değiliz. Biz kendi hikâyemizi anlatabilecek, dünyaya özgün bir model sunabilecek öz güvene sahibiz. Başkalarının reçetelerine ihtiyaç duymadan, kendi değerlerimizden ilham alan bir sistem inşa ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Öğretmen yetiştirme sistemine dair de somut eleştirilerde bulunan Tekin, mevcut yapının Bakanlık ihtiyaçlarıyla tam anlamıyla örtüşmediğini ifade etti. “Biz, ‘Bu öğretmeni ben yetiştirdim, atamak zorundasınız.’ anlayışıyla değil, ‘Bu öğretmeni sizin programınıza uygun yetiştirdim’ diyebilen bir sistem kurmalıyız.” diyerek, üniversitelerin öğretmen yetiştirme sürecinde Bakanlıkla daha yakın ve koordineli çalışmasının önemine işaret etti.
Konuşmasında ayrıca Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne de değinen Tekin, bu modelin yalnızca bilgi aktaran değil, yaşamla bağ kuran ve beceri temelli bir yapıyı esas aldığını belirtti. “Artık sadece bilgi yükleyen bir sistem değil, yaşamla bağ kuran ve beceri odaklı bir anlayışa ihtiyacımız vardı. Biz içeriklerimizi bu yaklaşımla dönüştürdük.” ifadelerine yer verdi.
Gençlerin ifade becerilerine yönelik yaşanan sıkıntılara da değinen Tekin,“Toplumu şekillendirecek bireyleri yetiştiriyoruz. Peki ama bu bireyler, yaşadıkları topluma nasıl katkı sunacaklar? Kendini ifade edemeyen, sadece şıklardan birini işaretlemeye alışmış bir kuşakla mı? Gençlerimizin kendi sözünü söyleyebildiği, düşüncesini kurabildiği bir zemine ihtiyacımız var.” dedi.
Söyleşi, soru-cevap bölümü ile sona erdi. Enstitü Sosyal, Lisansüstü Çalışmalar Kütüphanesi’nde, dinleyicilerin aktif katılımıyla söyleşi formatında gerçekleştirdiği İki Nokta Buluşmaları ile, alanında uzman isimler ile farklı disiplinlerden araştırmacıları, öğrencileri ve ilgilileri bir araya getiriyor.