Enstitü Sosyal, İki Nokta Buluşmaları’nda bu hafta Prof. Dr. İsmail Kara’yı ağırladı.
Osmanlı-Türk düşünce tarihi, din-modernleşme, din-devlet ilişkisi ve İslamcılık düşüncesi alanında yaptığı akademik çalışmalarıyla tanıdığımız Kara konuşmasına Türkiye’de din politikalarını ve bunların Türkiye’nin kuruluşundan bir asır önce başlayan modernleşme ile olan ilişkisini ele alarak başladı, bu ilişkinin modernleşme ve din arasında felsefi açıdan mesafe hatta zıtlık, çatışma, karşıtlık olmasına dayandığına dikkat çekti. “Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi din politikaları ile ilgili yaşanılan problemler cumhuriyet ile başlamamıştır. Bu problemlerin geçmişi Türkiye’nin kuruluşundan bir asır öncesine kadar uzanan modernleşme hadisesine dayanır.” diyen Kara, Türkiye’de modernleşme ile dindarlaşmanın iç içe ilerlediğine dikkat çekti. Kara, “Batı’da modernleştikçe dindarlaşma azalmıştır. Ancak Türkiye’de bu şekilde olmamıştır. Türkiye’nin iki asır önce başlayan modernleşme serüvenine bakıldığında, Türkiye biçimsiz bir şekilde modernleşmekte, problemli bir şekilde dindarlaşmaktadır.” dedi. Kara, nisan ayında yayımlanan “Resimli Cumhuriyet Din Kitabı” isimli üç ciltlik yeni eserini herkes için doğru bilgi kaynağı teşkil etmesi ve o doğru bilgi üzerinde yükselen tahlil ve tenkit eşliğinde ve geleceğe dönük bir bakış oluşturması amacıyla hazırladığını belirtti. Kara “Türkiye’nin kurucu fikri, felsefesi var mıdır? Eğitimle sınırlarsak, eğitim yapıları arkalarında bir fikir olduğuna işaret etmekte midir? Dinî alanda üslubun çok hususi bir önemi vardır, din nasıl anlaşılacak ve anlatılacaktır? sorularını ele alarak Türkiye’de eğitim ve din alanında kurumların felsefe, kurumsallaşma ve “üslup” (tezahür) açısından çeşitli eksikleri olduğuna dikkat çekti.
Enstitü Sosyal, Lisansüstü Çalışmalar Kütüphanesi’nde, dinleyicilerin aktif katılımıyla söyleşi formatında gerçekleştirdiği İki Nokta Buluşmaları ile, alanında uzman isimler ile farklı disiplinlerden araştırmacıları, öğrencileri ve ilgilileri bir araya getiriyor.