Enstitü Sosyal, İki Nokta Buluşmaları’nda bu hafta Halil Berktay’ı ağırladı
“Türkiye’de Tarih ve Eğitim Müfredatı” başlıklı söyleşisinde, Berktay Türkiye’de tarih eğitiminde öne çıkan konuları ele aldı, ortaöğretim düzeyinde eğitim müfredatındaki Türk historiyografisi anlayışını değerlendirdi.
Lisansüstü Çalışmalar Kütüphanesi’nde dinleyicilerin aktif katılımıyla söyleşi formatında gerçekleşen programın bu haftaki konuğu Halil Berktay oldu. Başlıca çalışma alanları 20. yüzyıl Türk milliyetçiliği ve milliyetçi historiyografi, Avrupa Orta Çağ tarihi ve Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihi olan Berktay söyleşisinin başında Türkiye’de tarih eğitiminin gelişimini etkileyen unsurları ele aldı, günümüzde orta öğretim ve yükseköğretim kurumları arasındaki tarih anlatılarında kopukluğa dikkat çekti. “Avrupa ülkelerinde ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarında tarih anlatıları birbiri ile bütünleşiktir. Akademik tarihçilik kongreleri dahi öğretmenler ve akademisyenleri birlikte hedefler. İki camia arasında köprü kurmaya yönelik süreli yayınlar vardır. Biz de ülkemizde bu tür bir birlikteliği sağlamalıyız,” diyen Berktay, ortaokul ve lise tarih öğretmenlerinin akademi ile iletişim köprülerinin olması gerektiğini, tarih öğretmenlerinin lisans eğitimleri sırasında aldıkları tarih derslerinin tek başına tarih öğretebilmeleri için yeterli olmadığını ifade etti.
Türkiye’de Tarih Eğitimi ve Müfredatı
Türkiye’de tarih eğitiminde çok perspektifliliğin önemine değinen Berktay, özellikle Balkan ve Türk tarihçiliği arasındaki anlatı farkından ve bunun aşılması gerektiğinden bahsetti. Berktay “Bizim tarih anlatımımız kupkuru olaylar, siyasi ve askeri olaylar, savaşlar ve anlaşmalar tarihidir. Bunda Türkiye’de tarih öğretiminin askeri okullarda başlamasının da payı vardır. Türkiye’de 19. yüzyılın askerî elit sınıfı yaratma çabasının bir devamı ve sonucudur.” diyerek eğitim sistemindeki tarih anlatımının temel sorunlarına işaret etti. Tarih müfredatının aşırı yoğun olduğunu ve ders kitaplarının oluşturulmasında yenilikçi bir yaklaşım getirilemediğini ifade eden Berktay, özellikle ortaöğretimde tarih anlatımında kültürel ve zihinsel alışkanlıkların kırılmasının ve yeni bir dil ve daha derinlikli yeni bir anlatım tarzı getirilmesinin gerekliliğini vurguladı. Söyleşi soru cevap bölümü ile sona erdi. Alanında uzman isimlerle Lisansüstü Çalışmalar Kütüphanesi’nde bir araya geldiğimiz İki Nokta Buluşmalarının devamı için bizi takipte kalın.