Enstitüden Haberler

Enstitü Sosyalde, Türkiye’nin 12 Yıllık Zorunlu Eğitim Sistemi’ne geçişinin on ikinci yılında, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinin akademik ve psikososyal çıktılarını değerlendirmeyi amaçlayan bir çalıştay serisi gerçekleştirildi.

 

Çalıştaylarda, “eğitimde fırsat eşitsizliği”, “esnek eğitim modellerinin gerekliliği”, “meslek liselerinde program çeşitliliğinin önemi” ve “öğrencilerin yeteneklerinin, yatkınlıklarının ve eğilimlerinin dikkate alınarak müfredat şekillendirilmesi” gibi başlıklar masaya yatırıldı. Eğitim bilimciler, akademisyenler, öğretmenler, yöneticiler ve iş dünyasından çeşitli sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen çalıştaylarda, 12 yıllık zorunlu eğitim sistemi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde yaşanan güçlükler ve kazanımlar ekseninde değerlendirildi. Çalıştay katılımcılarının ortak olarak dile getirdikleri en önemli husus, “zorunlu eğitimin her zaman toplumun tamamının gelişimini garantilemediği” oldu.

İlkokul kademesini değerlendirmeye yönelik yapılan ilk çalıştayın açılışında Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan, bu toplantıların nihai amacının, 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminin tüm kademeleri için somut politika önerileri geliştirmek olduğunu belirtti. Oturumda ilkokul süresinin dört yıla indirilmesinin akademik başarı üzerindeki etkisi tartışıldı. Katılımcılar, ilk dört yıllık eğitimin, öğrencilerin erken çocukluk çağı sonrası akademik ve sosyal gelişimleri için yetersiz olduğunu vurguladı. Özellikle 66 aylık çocukların okula başlatılması, psikososyal gelişim ve akademik başarı açısından eleştirildi.

İlkokuldan ortaokula geçiş sürecinin zorluğu da çalıştayın önemli gündem maddelerinden biri oldu. Öğrencilerin, ilkokulun hemen akabinde aniden branş öğretmenleriyle karşılaşmasının rehberlik eksikliği yarattığı, bu durumun hem sosyal hem akademik uyum sürecinde kopukluklara yol açtığı ifade edildi. Katılımcılar, kademeler arası geçişte daha planlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurguladı.

Çalıştayın ortaokul ve liseleri değerlendirmeye yönelik yapılan oturumlarında mesleki ve teknik liseler, fen liseleri ve anadolu liseleri başta olmak üzere tüm ortaöğretim kurumlarında müfredatın çeşitlendirilmesi ve bu kurumların temel ve yüksek standartlı oluşlarının belirli kriterlere bağlanmasının gerekliliğine işaret edildi. Ayrıca liselerde, öğrenci performansı değerlendirme kriterlerinin sadece akademik başarıya dayalı olmasının, öğrencilerin diğer yeteneklerini göz ardı ettiği ifade edildi. Hem sektör temsilcileri hem de eğitimciler, ortak olarak çocuklarda temel matematik becerileri ve okuduğunu anlamada problemler görüldüğünü, özellikle liselerde en büyük öğrenme problemi olarak sebat edememe ve derinlikli bilgi edinememe problemlerinin yaygın olarak gözlemlendiğini ve bu problemlerin lise sonrası iş hayatına uyumda da sürdüğünü dile getirdi. 

Çalıştayda gündeme getirilen bir başka önemli konu ise lise programlarının aşırı kalıplaşmış olması ve esnek bir formasyona sahip olmamasının öğrencilerin yaratıcılığını öldürmesi oldu. Öğrencilerin yeteneklerinin, yatkınlıklarının ve eğilimlerinin dikkate alınarak daha esnek ders programları geliştirilmesinin önemine dikkat çekildi. Ayrıca çocukların liselere geçişte akademik beceri değerlendirmelerinin yanında sosyal, sportif, sanatsal ve kültürel değerlendirmelerden de geçirilmelerinin önemine değinildi. Lise eğitiminin bu değerlendirmelerin ışığında çocukların ilgi ve yeteneklerine uygun gerçekleşmesi gerektiği vurgulandı.

Yine katılımcıların ortak olarak dile getirdiklerine gör,e özellikle iş hayatında her nesilde yaratıcılık ve yetkinliklerin azaldığı gözlemleniyor. Yaratıcılığın üniversitede değil, temel eğitimde kazandırılabileceği, çalışma hayatına yeni atılan gençlerde yaratıcılık ve temel becerilerin eksik oluşunun yaygın görülen bir sorun olduğu ortak bir kanaat olarak ifade edildi.

Çalıştayın sonuçları, 12 yıllık zorunlu eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması için yol gösterici önemli bir rehber niteliği taşıyor. Çalıştayın sonunda, 12 yıllık zorunlu eğitimin ilkokul düzeyinde etkilerini değerlendiren bir rapor hazırlanması ve eğitim politikalarının geliştirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlara somut öneriler sunulması planlanıyor. 

 

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.