İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Motivasyon Kampı” kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a gelen öğretmenler, programlarının bir bölümünde Enstitü Sosyalde ağırlandı.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden gelen 60 öğretmen, 2 Eylül’de Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü İpek Coşkun Armağan tarafından verilen “Eğitimde Müzakere ve Arabuluculuk Semineri”ne katıldı. Seminer, Enstitü Sosyal Eğitim Birimi Direktörü Sefer Soydar’ın açılış konuşmasıyla başladı. Soydar, Enstitü Sosyalin kuruluş amacını ve yürüttüğü çalışmaları özetleyerek “Türkiye Müzakere Programı” kapsamında eğitimde müzakere becerilerinin geliştirilmesine verdikleri önemi vurguladı.
Açılış konuşmasının ardından İpek Coşkun Armağan, bir film sahnesi üzerinden bir okulda yaşanan hırsızlık vakası ve müzakere sürecini katılımcılarla izleyerek sahneye dair katılımcılardan geri bildirim aldı. Katılımcılar, sürecin yönetiminde yapılan hataları ve kendi okullarında bu tür durumlarla nasıl başa çıktıklarını tartıştı. Bu tartışmanın ardından Armağan, müzakerenin tanımını yaparak eğitimde müzakerenin önemine dikkat çekti. Müzakerenin beş temel bileşeni olan düşünce, duygu, dil, davranış ve değer unsurları üzerinde ayrıntılı bir şekilde durdu. Düşünce bileşeninin müzakere sürecindeki kritik rolüne değinen Armağan, düşüncenin eğitilebilir yönüne dikkat çekerek erken yaşlarda düşünce becerisinin gelişimine yönelik uygulanabilecek yöntemleri katılımcılarla paylaştı.
Armağan, duygularla ilişkili olarak öfkenin sağlıklı bir şekilde ifade edildiğinde işlevsel olabileceğini belirtti ve müzakere sürecindeki öfke, güven ve sorumluluk gibi duyguların yönetilmesinin önemini vurguladı. Dil bileşeninde, kullanılan dilin yapıcı ve açık olmasının müzakerenin sağlıklı yürütülmesine olan katkısına dikkat çekti. Ayrıca dile tutarlı, saygılı ve kendinden emin bir davranış biçimi eşlik ettiğinde, sürecin daha verimli hale geldiğini ifade etti. Son olarak, bir kurumda ortak değerlerin oluşturulmasının kurum aidiyetini pekiştirdiğini ve müzakere süreçlerini güçlendirdiğini belirtti.
Armağan, bir ekip ile bağımsız çalışanlar topluluğu arasındaki farkı açıklayarak sağlıklı işler ortaya koyan bir ekibin, sadece bireysel çalışanlardan oluşan bir gruptan daha fazlası olduğuna dikkat çekti. Eğitim ortamlarının da bu ekip ruhu ve ortak değerler etrafında birleşmesinin önemine değindi. Müzakere ve arabuluculuk kültürüne sahip bir okul ikliminde karşılıklı anlaşma, güven, itibar, aktif dinleme ve farklı kültürlere saygı gibi değerlerin ön plana çıkacağını ifade etti. Katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasının ve geribildirimlerin alınmasının ardından program sona erdi.
Enstitü Sosyal, eğitim ortamlarında müzakere ve arabuluculuk kültürünün yaygınlaştırılması amacıyla “Türkiye Müzakere Programı” çerçevesinde çalışmalarına devam edecek.