29–30 Nisan 2025 tarihlerinde, Endonezya’nın Depok şehrinde Uluslararası İslam Üniversitesi (Universitas Islam Internasional Indonesia-UIII) ve Enstitü Sosyal iş birliği ile, “Sosyal ve Beşeri Bilimlerin Sömürgecilikten Arındırılması: İslami ve Batı Dışı Perspektifler” başlıklı bir konferans düzenlendi. İki gün süren etkinlik, Batı merkezli paradigmaların ötesinde bilgi üretimini yeniden düşünmek için eleştirel bir platform sundu.
Açılış konuşmalarını UIII Rektörü Prof. Jamhari Makruf ve Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü Dr. İpek Coşkun Armağan yaptı. Makruf, konuşmasında, 2025 yılının sömürge sonrası dünyada yeni bağımsızlığını kazanmış ülkelerin kendilerine bir yer edinmek için bir araya geldiği tarihî Bandung Konferansı’nın 75. yıldönümü olduğunu hatırlattı. “Bugün dünya benzer zorluklarla karşı karşıya,” dedi. “Küresel ticaret ve teknoloji savaşlarının ortasındayız ve çok kutuplu bir dünyaya doğru bir kayışa tanıklık ediyoruz. Bu denli hızlı değişen bir ortamda, özellikle sosyal bilimlerin temellerini yeniden düşünmek ve şekillendirmek her zamankinden daha acil bir ihtiyaç hâline geliyor.”
Açılış konuşmalarında, Enstitü Sosyal Genel Koordinatörü Dr. İpek Coşkun Armağan ise sosyal bilimlerin sömürge sonrası yeniden inşasının yalnızca bir eleştiri meselesi değil, aynı zamanda marjinalleştirilmiş bilgi sistemlerine, sözlü geleneklere ve yerli dünya görüşlerine alan açmayı gerektiren bir yeniden kurma süreci olduğunu ifade etti. “Sosyal bilimleri sömürgecilikten arındırmak,” dedi, “bizim için inşa edilmemiş bir yapının içinde yaşadığımızı fark etmektir. Sorduğumuz sorular, kullandığımız teoriler ve uyguladığımız yöntemler çoğu zaman bizim mücadele alanlarımızla ilgisiz bağlamlarda üretilmiştir.”
Konferans boyunca, bilgi üretiminin sömürgeci izlerden arındırılmasına odaklanan 12 tematik paralel oturum gerçekleştirildi. Bu oturumlar, yerli bilgi sistemlerinden İslam epistemolojilerine, toplumsal cinsiyet, eğitim, çevre, siyaset, hukuk ve kalkınma gibi geniş bir yelpazede alternatif kuramsal çerçeveler sundu. Konferansın entelektüel odağı ise, sömürgecilik sonrası düşünceyi dekolonizasyon araştırmalarının önde gelen isimlerinden dokuz seçkin akademisyenin katıldığı iki ana oturum oldu.
“Bilgi ve Epistemolojilerin Sömürgecilikten Arındırılması” başlıklı ilk oturum, bilgiyi Avrupa merkezli paradigmaların ötesinde nasıl yeniden hayal edebileceğimizi ele alan düşünürleri bir araya getirdi. Prof. Syed Farid Alatas, “Bilgi Yaratımında Eleştiri ve İnşa” başlıklı konuşmasıyla oturumu açtı ve sömürgecilikten arındırmanın yalnızca eleştiriyi değil, aynı zamanda yeniden inşayı ve özgünlüğü de içerdiğini vurguladı. Malay dünyasından örnekler sunarak, İslami entelektüel geleneklerin yeni çerçeveler oluşturmadaki önemini vurguladı; ancak yalnızca teolojik odaklı bir yaklaşımın, sosyal bilimlerdeki sömürgecilik yapılarını göz ardı etme riski taşıdığı uyarısında bulundu.
Ardından, École Pratique des Hautes Études’ten (Paris) Prof. Lena Salaymeh, “İslami Geleneğin Akademik İncelemesinin Sömürgecilikten Arındırılması” başlıklı sunumunda, İslami bilginin Batı akademik kurumları tarafından nasıl araçsallaştırıldığını güçlü bir şekilde eleştirdi. Çeşitlilik talebinin ötesine geçerek, akademide “din” gibi kolonyal kategorilerin sorgulanmasını ve dekolonyal sezgisel yaklaşımların (heuristics) kullanılmasını savundu.
Hamad Bin Khalifa Üniversitesinden Prof. Joseph E. B. Lumbard ise “İslami Sömürgecilikten Arındırma Yolunda” başlıklı konuşmasında, birçok sömürgecilik karşıtı teorinin seküler-liberal temellerini eleştirdi ve ilahi hakikat ve etik evrenseller üzerine kurulu alternatif bir İslami yaklaşım önerdi. İslam ahlak felsefesini, adalet, insan onuru ve yönetişim konularında liberal göreceliğe karşı güçlü bir karşı duruş olarak konumlandırdı.
İkinci ana oturum olan “Sömürgecilik Karşıtı Düşünce ve Politik Ekonomi,” bilgi üretiminin sosyopolitik boyutlarına odaklandı. Melbourne Üniversitesinde görev yapan Endonezyalı siyaset bilimci ve ekonomist Prof. Vedi R. Hadiz, İslam toplumlarında sömürgecilikten arındırmaya yönelik çağrıların otoriter ya da dinî-milliyetçi yapılar tarafından araçsallaştırılabileceği uyarısında bulundu. Eleştirel bir sorgulama olmaksızın, Batı karşıtı eleştirilerin yeni baskı biçimlerini meşrulaştırabileceğini savundu.
UIII’den Prof. Farish A. Noor, “Oryantalizmi Öğrenmek: Ötekileştirici Söylemin Dilbilimsel Bir Analizi” başlıklı sunumunda oryantalizmi durağan bir ön yargı olarak değil, gündelik söyleme yerleşmiş, öğrenilmiş bir dilsel yapı olarak yeniden tanımladı. Gündelik tekrarlar ve dil kalıplarıyla oryantalist anlatıların nasıl yeniden üretildiğini göstererek, bu söylemsel alışkanlıkların kökten dönüştürülmesi gerektiğini savundu.
Leeds Üniversitesinden Prof. Salman Sayyid ise “Müslüman Dekolonyal” başlıklı konuşmasında, küresel İslamofobi bağlamında Müslüman kimliğin imkânlarını ve çelişkilerini tartıştı. “Epistemik itaatsizlik” kavramı üzerinden hem dışsal sömürgeci anlatılara hem de içselleştirilmiş tahakküm biçimlerine karşı direniş çağrısında bulundu. “Müslümanlık da dekolonize edilmeli mi?” sorusu üzerinden, kimlik, iktidar ve direniş ilişkilerini yeniden düşünmeye davet etti.
Konferansın ikinci günü “Ekoloji, Eğitim ve Toplumda Sömürgecilikten Arındırma Pratikleri” teması öne çıktı. Wisconsin–Madison Üniversitesi öğretim üyesi ve UIII’de misafir akademisyen olarak bulunan Prof. Anna M. Gade, “Dinsel Ekolojilerin Sömürgecilikten Arındırılması: Doğa, İklim ve Sürdürülebilirlik” başlıklı sunumunda, Endonezya’daki İslami hukuk, Kur’an yorumu ve yerel çevre hareketlerinin Batılı çevrecilik söylemlerini nasıl dönüştürdüğünü ele aldı.
Eğitim alanında, İstanbul’daki İbn Haldun Üniversitesi’nden Prof. Recep Şentürk, “Eğitimi Sömürgecilikten Arındırmak için Çok Katmanlı Bir Alternatif: Sömürgeleştirmenin Kesintiye Uğrattığı Modelin Canlandırılması” başlıklı bir sunum yaptı. Sömürgeleştirme öncesi İslamî eğitim modelini yeniden gündeme getirdi; bu modelin ademimerkeziyetçi, çoğulcu ve dinamik doğasına dikkat çekti. Bu modelin canlandırılmasını savunarak, entelektüel özerkliğin geri kazanılması ve sömürgecilikten miras kalan tek tip, merkeziyetçi sistemlere direnilmesi için bir temel oluşturdu.
Konferansı sonlandıran konuşmayı ise UIII Kurucu Rektörü Prof. Komaruddin Hidayat yaptı. “Endonezya Sosyal Bilimlerini Sömürgecilikten Arındırmak: Avrupamerkezciliğe Karşı Yerli Bilgi Sistemlerini Entegre Etmek” başlıklı konuşmasından Hidayat, Endonezya akademisinde köklü bir dönüşüm çağrısı yaptı; yerli bilgi sistemlerinin bu dönüşümde temel rol oynaması gerektiğini vurguladı. Bilginin öznel ve kültürel doğasına dikkat çeken Hidayat, yerli bilgi sistemlerinin merkeze alınarak sosyal bilimlerin yerel ihtiyaçlara yanıt verecek biçimde yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu.