Yediye Beş Kala, farklı disiplinlerden katılımcılarımızla birlikte sanattan ekonomiye, edebiyattan sosyolojiye, eğitim bilimlerinden tarihe kadar birçok alanda yayınlanmış güncel metinleri ele alarak tartışma kültürümüzü geliştirmeyi hedeflediğimiz bir kitap okuma atölyesidir.
Enstitümüzde heyecanla beklediğimiz atölyenin ilk oturumunda 2021’de Oxford University Press’ten çıkan “How Social Science Got Better: Overcoming Bias with More Evidence, Diversity, and Self-Reflection” kitabını konuştuk. Yazar Matt Grossmann’ın, sosyal bilimlerin üzerine örtülen çaresizlik pelerininden sıyrılarak benzersiz bir rönesans sürecinden geçtiği ve daha önce hiç olmadığı kadar derin bir anlayış ve geniş pratiklerle bezenmiş güçlü kazanımlara sahip olduğu şeklindeki iddialarını akademik, politik ve toplumsal dönüşümler ışığındaki çözümleme girişiminin ele alındığı atölyenin moderasyonunu araştırmacı Nursen Tekgöz gerçekleştirdi.
Tekgöz’ün “Grossman okuyucusunu daha sayfaları karıştırmaya zaman tanımadan “Yazarın bahsettiği önyargılar tam olarak hangileri? Daha fazla özdüşünümsellik edimi ve çeşitlilikle kastedilen nedir? Bu iki kavramın birlikteliği bir metodolojiyi işaret ediyorsa elde edilen veriler sosyal bilimlerin gerçekten daha iyi bir hâle geldiğini gösterir mi? gibi birden fazla soruyla baş başa bırakıyor.” ifadeleriyle başlattığı tartışmaya katılımcılarımız da eşlik ederek Grossmann’ın 20. yüzyıl boyunca sosyal bilimlere yöneltilen eleştirilerin yine “onun felsefesi, sosyolojisi ve tarihi tarafından gündeme getirilen klasik zorlukları yansıttığı” yani özne-nesne düalizmine dayandığı; bu köklü tartışmaya cevap üretmenin özdüşünümselliği, disiplinlerarasılığı ve çoklu metodolojik anlayışları geliştirerek sosyal bilimlerin çağdaş görünümünü karakterize ettiği şeklindeki iyimserliğinin değerlendirilmesinin ardından tartışmalar bazı temalar etrafında derinleştirildi.