Dünyadan Yansımalar

Enstitü Sosyalin “Dünyadan Yansımalar” serisinin son konuğu, Bergamo Üniversitesinden çeviri ve mesleki iletişim alanında uzman dil bilimci Doç. Dr. Patrizia Anesa oldu. Söyleşide son yıllarda özellikle pandemi sonrası eğitim ortamlarında yükselişe geçen Genişletilmiş Gerçeklik (XR) teknolojilerinin pedagojik potansiyeli ele alındı.  XR’nin kapsamı, avantajları, sınıf içi uygulamaları ve uygulamada karşılaşılan zorluklar çok boyutlu biçimde değerlendirildi.

Anesa, Genişletilmiş Gerçeklik (XR) teknolojisine ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. Buna göre, sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR) ve karma gerçeklik (MR) teknolojilerini kapsayan şemsiye bir terim olarak tanımlanıyor. VR, kullanıcıyı çok boyutlu, tamamen dijital bir ortama taşırken; AR, gerçek dünya üzerine dijital içerikler bindiriyor. MR ise bu iki yaklaşımı harmanlayarak, gerçek ve sanal öğelerin eş zamanlı etkileşimine imkân tanıyor.

Anesa’ya göre, Genişletilmiş Gerçeklik’in eğitimdeki en önemli katkılarından biri, öğrenme sürecini daha etkileyici, katılımcı ve kalıcı hâle getirmesi. Kullanıcıda gerçeklik algısı oluşturan bu teknoloji, görsel-işitsel uyarıcıların ötesine geçerek bedenin de öğrenmeye aktif katılımını sağlıyor. Anesa, yapılan araştırmaların sonuçlarına dikkat çekerek hareketin ve bedensel katılımın, öğrenilen bilgilerin uzun vadeli bellekte daha iyi tutulmasını desteklediğini ortaya koyduğunu belirtti. 

Anesa, bu bağlamda, öğrencilerin yalnızca bir metni okumakla kalmayıp sanal ortamlarda o bilgiyi “yaşayarak” deneyimlemelerinin öğrenmeyi derinleştirdiğini ifade ederek örnek verdi: “VRChat gibi platformlar öğrencileri soyut teorilerden somut bağlamlara taşıyor. Kullanıcılar, estetik olarak zengin tasarlanmış avatarlar aracılığıyla senaryoların içine fiziksel olarak dâhil oluyor; görme, işitme ve hareket gibi çoklu duyularla öğrenme sürecine katılıyor. Bu sayede sınıf ortamı ile gerçek yaşam arasında kurulan köprü, öğrenmenin kalıcılığını artırıyor.”

Anesa, eğitimde XR teknolojilerinin kullanım alanlarının oldukça geniş olduğuna dikkat çekti:  Sanal saha gezileri, interaktif simülasyonlar, yabancı dil öğreniminde bağlamsal ortamlar, tıp ve teknik eğitimler ya da sanal iş birlikli projelerin, bu teknolojinin sınıf içi potansiyelini ortaya koyduğunu ifade eden Anesa bu potansiyele rağmen, XR teknolojilerinin yaygınlaşması bazı yapısal ve pedagojik engellerle karşı karşıya olduğuna işaret etti: “Bunların başında maliyet geliyor. VR başlıkları gibi donanımlar hâlâ birçok kurum için ulaşılması güç araçlar. Ayrıca, dijital eşitsizlik ve altyapı eksiklikleri, eğitimde fırsat eşitliğini tehdit ediyor. Uzun süreli kullanımda ortaya çıkan yorgunluk, baş dönmesi ve dikkat dağınıklığı gibi yan etkiler de öğretmenlerin ve öğrencilerin XR’yi benimsemelerini zorlaştırabiliyor.” Anesa, öğretmenlerin bu yeni teknolojilere yeterince hazırlıklı olmamalarının ve müfredatın bu araçlara uygun şekilde yeniden yapılandırılamamasının, sürecin diğer handikapları arasında olduğunu belirtti. 

Söyleşinin sonunda Patrizia Anesa, genişletilmiş gerçeklik teknolojilerinin eğitimdeki geleceğine dair önemli noktalara dikkat çekti. Anesa, XR teknolojilerinin donanım ve yazılım açısından giderek daha erişilebilir hale gelmesinin beklendiğini belirtti. Yapay zekâ destekli kişiselleştirilmiş öğrenme sistemleriyle entegrasyonunun, öğrencilere bireyselleştirilmiş deneyimler sunabileceğini ifade etti. Ancak bu süreçte pedagojik bir çerçevenin oluşturulması gerektiğinin altını çizdi: “Yalnızca etkileyici görsellerin bulunduğu sanal ortamlarda bulunmak, tek başına anlamlı bir öğrenme sağlamıyor; asıl mesele teknolojinin hangi bağlamda, nasıl ve hangi amaçlarla kullanıldığıdır”. Son olarak Anesa, genişletilmiş gerçekliğin eğitim dünyasında yalnızca bir teknoloji değil, aynı zamanda yeni bir yaklaşım anlamına geldiğini vurguladı. Bu değişimin değer kazanabilmesi için pedagojik hedeflerin netleşmesi, teknolojinin bu hedeflerle uyumlu hâle getirilmesi ve tüm paydaşların bilinçli katılımıyla desteklenmesi gerektiğini belirterek, eğitimde XR’nin geleceğinin bu dengeyi kurabilme kapasitesine bağlı olduğunu ifade etti.

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.