Enstitü Sosyal, Dünyadan Yansımalar serisinin “Batı’nın İki Yüzü: Gazze ve Ötesinde İki Yüzlülüğün Perdesini Aralamak” başlıklı son etkinliğinde, Arizona State Üniversitesinden hukukçu, yazar ve aktivist Prof. Khaled Beydoun’u ağırladı.
ABD’de anayasa hukuku, ulusal güvenlik ve İslamofobi üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınan Beydoun konuşmasında Gazze’de yaşanan insani dramı ve bu sürecin uluslararası hukuka ilişkin boyutlarını ele aldı. Gazze’deki soykırımın diğer tarihsel örneklerden farkını açıklayarak başlayan Beydoun, “Bu, insanlık tarihinde dijital ortamda izlenen ilk soykırımdır. Şiddet, telefonlarımız ve sosyal medya aracılığıyla anlık olarak canlı bir şekilde gözler önüne seriliyor, adeta bir bilim kurgu dizisi gibi yaşanıyor.” diyerek durumu değerlendirdi.
Beydoun, sosyal medyanın başlangıçta demokratik bir ifade alanı olarak görülse de, Gazze soykırımı sürecinde birçok aktivistin paylaşımlarının sansürlendiğini ve erişimlerinin kısıtlandığını belirtti. “Bu durum, sosyal medyanın idealize edilerek sunulan özgürleştirici yapısının, gerçekte devletlerin ve büyük teknoloji şirketlerinin etkisiyle nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor.” diye ekledi. Özellikle Meta gibi dev platformların, devletlerle doğrudan ilişkilerinin sansürün ve erişim kısıtlamalarının artmasına neden olduğunu ifade etti.
Barış ve Demokrasiyi Batı Getirebilir mi?
Beydoun, Batı’nın barış ve demokrasi ideallerinin, yaşanan olaylarla birlikte büyük bir hayal kırıklığı yarattığını ve bu ideallerin uygulamadaki karşılıklarının koşullara göre değiştiğini vurguladı. “Uluslararası sisteme güven aslında Irak Savaşı’nda da sarsılmıştı; tek fark, o dönemde yaşananları telefonlarımızdan bu kadar kolay bir şekilde görmemiş olmamızdır.” diyen Beydoun, “Burada oldukça genç yüzler görüyorum. Hukuk fakültesinde öğrencilerime dediğim gibi, sizlere karşı da dürüst olmak istiyorum: Batı hukuku, değerler üzerine değil, güç üzerine kuruludur. Bu sebeple, Amerika’nın veya Batı ülkelerinin herhangi bir coğrafyaya barış getireceği düşüncesi oldukça naif bir idealdir.” diyerek ekledi. Batı’nın hukuk anlayışının ve müdahalelerinin genellikle kendi çıkarlarını pekiştirmeye yönelik olduğunu belirten Beydoun, barışın sadece yayılmacılığı kolaylaştırıcı ideolojik bir söylem olarak kaldığını ifade etti. Söyleşi, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
Enstitü Sosyal, çeşitli disiplinlerden alanında önde gelen uzmanları ağırladığı Dünyadan Yansımalar serisi ile eğitim, toplum ve ekonomi alanlarında kronikleşmiş sorunları ve çözüm bekleyen konuları dinleyicilerin de aktif katılımıyla ele almayı sürdürüyor.