Children have rights in the virtual world, too.
The Convention on Children’s Rights in the Digital World is a collective call for children’s online safety, privacy, and freedom of expression.
👉 Support it with your signature.
Türkiye, göçmenlerin yükseköğretimde desteklenmesi konusunda zengin bir geçmişe sahip. Bu tecrübeyle Türk üniversiteleri, Gazze’nin parçalanmış akademik kapasitesini ve altyapısını yeniden inşa etme konusunda kritik bir rol oynayarak Filistin’in geleceğinde belirleyici olabilir.
Magdeburg’daki Noel pazarı saldırısı, güvenlik açıklarını, sosyal medyada yayılan dezenformasyonun etkisini ve aşırı sağın giderek derinleşen tehdidini bir kez daha gözler önüne serdi. Göçmen karşıtı söylemler, toplumsal kutuplaşma ve seçim sürecine yansıyan etkilerle birlikte bu trajedi, Almanya ve Avrupa genelinde toplumsal barışın nasıl tehlikede olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.
Aşırı sağın Batı Avrupa’da hızla güç kazanması, oldukça dikkat çekici bir şekilde devam ediyor. Ancak bu yükselişi tetikleyen asıl unsur nedir? Aşırı sağ mı demokrasiyi zayıflatıyor, yoksa demokrasinin zayıflaması aşırı sağın güçlenmesini mi sağlıyor?
Türkiye'nin BRICS ile olan ilişkisi, bir jeopolitik değişimden ziyade, Batı ile geleneksel bağlarını sürdürürken büyüme ve iş birliği için yeni fırsatları kucaklamaya çalışan küresel ekonomideki değişen dinamikleri yansıtan bir dengeleme hareketidir.
Filistin’e destek için düzenlenen protestolar, dünya genelinde önemli toplumsal değişimlere yol açtı. Bu hareketler, kamuoyu ve politika üzerinde daha fazla etki yaratma potansiyeline sahip. Peki, mesajları güçlendirerek daha geniş ve kapsayıcı bir destek oluşturmak için neler yapilabilir?
1980’lerden itibaren güçlenen milliyetçi hareketler, AB’nin genişleme ve derinleşme politikalarıyla yerleşti ve normalleşti. Arz ve talep döngüsü içinde dönüşen siyasi söylemler AB’nin geleceğini şekillendirecek yeni dinamikler oluşturdu. Peki, Avrupa bu yeni siyasi gerçeklikle nasıl başa çıkacak?
Teknolojik yenilikler, her zaman eğitimcilerin çalışmaları ve rolleri üzerinde etkili olmuştur. Yapay zekânın üniversitelere gelmiş olması, tüm düzeni alt üst eden bu son değişimin sonuçları üzerine kafa yormamızı gerektiriyor, zira bu sadece bizim araştırmacılar ve eğitimciler olarak ne yaptığımızı değil, nasıl düşündüğümüzü de değiştiriyor.
Son yıllarda, yükseköğretimin ticarileştirilmesi öğrencileri pasif tüketicilere dönüştürdü. ABD ve Avrupa'daki öğrenciler Gazze'de yaşanan soykırıma karşı üniversitelerinin adaletsizliğe karşı bir duruş sergilemesini talep ediyorlar. Öğrenciler aktif siyasal bireyler olarak rollerini yeniden kazanıyorlar. Bu aktivizmin yeniden canlanması, yükseköğretimin geleceğini nasıl tanımlayacak?
Epistemik Yönetişim, akademinin dahilî ve haricî yönetişiminin sınırlarına ilişkin kalite yönetimi anlayışlarını karşılıklı olarak ilişkilendirmek üzere tasarlanmıştır, böylece karşılıklı nirengi noktaları yaratılabilecektir.
Gazze’ye karşı yürütülen savaşa tepki gösteren öğrencilerin protestoları ABD'nin kampüslerinde hızla yayılıyor. Soykırıma karşı kamuoyunda oluşan tepkiler, güvenlik güçlerinin müdahalesi ve siyasi elitlerin kınamalarıyla karşılaştı. Protestolara yönelik bu ilk tepkiler, ABD'nin hâkim siyasi söylemindeki Filistin karşıtlığının köklü yerini bir kez daha ortaya koyuyor.
Beyin nasıl öğrenir? Cevap, nöroplastisite kavramında gizli. Öğrenmek, unutmak ve uyum sağlamak, beynimizin değişim yeteneğiyle mümkün. Peki, bu süreç nasıl işliyor? Yaygın hızlı öğrenme stratejileri gerçekten kalıcı öğrenme sağlıyor mu?
Oyun teorisi, sosyal bilim eğitimini dönüştürmenin bir anahtarı olabilir mi? Bu büyüleyici matematiksel kavramın davranış tasavvurumuzu yeniden şekillendirmesi, disiplinler arası iş birliğini teşvik etmesi ve öğrencilere yeni araştırma alanlarına giriş yapma cesareti vermesini hep beraber keşfedelim.
Geri bildirimler nasıl tasarlanırsa daha etkili öğrenme sağlanabilir?
İPEK COŞKUN ARMAĞAN
A working environment conducive to in-depth study