Bilişsel İşletmeler ve Agentic AI: Yapay Zekânın Yeni Dönemi
Yapay zekâ artık sadece bir araç değil karar süreçlerinde aktif rol alan bir iş ortağı hâline geliyor. “Bilişsel işletme” yaklaşımı, şirketlerin YZ sayesinde sürekli öğrenip kendini geliştirmesine, iş süreçlerinde otomasyondan fazlasını başarmasına dayanıyor. Bu modelde, insan zekâsı yapay zekâ ile birleşiyor; kararlar daha hızlı, verimli ve uyumlu şekilde alınıyor. Artık rutin işler kadar stratejik adımlarda da YZ’den yararlanılıyor.
Bunun arkasında ise farklı görevlerde çalışan, sürekli veri toplayıp analiz eden “agentic AI” dediğimiz otonom yapay zekâ sistemleri var. Bu otonom sistemler, pazarlamadan stratejiye, operasyonlardan finans ve İK’ya kadar her birimde kullanılabiliyor. İleri seviye uygulamalarda, birden fazla otonom YZ sistemi bir arada çalışarak tüm şirketi akıllı bir sisteme dönüştürebiliyor. Önümüzdeki yıllarda, şirketlerin sadece insanlarla değil, insan–makine hibriti ekiplerle yönetileceği; liderliğin ve işin tanımının kökten değişeceği öngörülüyor. Ancak bu değişim, insan katkısının silinmemesi ve yapay zekânın insan potansiyelini destekleyecek şekilde etik ve sorumlu biçimde geliştirilmesi gerekliliğini de beraberinde getiriyor.