Dünyadan:
Eğitim Gündemi

1 MAYIS - 12 MAYIS 2025

1 Mayıs

Yapay Zekâ Yükselirken Öğretmenler Gölgede mi Kalıyor?

Sınıflar yüzyıllardır neredeyse aynı: tahtada ders anlatan bir öğretmen, karşısında sıralara dizilmiş öğrenciler ve neyin ölçülebileceğine göre belirlenen bir müfredat. Ancak yapay zekâ bu düzeni kökten sorgulatıyor. Artık mesele bir öğretmen olarak daha hızlı puan verebilmek ya da ders müfredatı hazırlamak değil. Asıl soru şu: Makinelerin de öğretmen olduğu bir dünyada eğitimin asıl amacı ne olmalı?

Yapay zekâya eğitimde üstlenebileceği rolleri sorduğumuzda verdiği yanıtlar oldukça kapsamlı olur: kişiye özgün öğrenme teknikleri, idari işleri hafifletme, çeviri ve erişilebilirlik araçları, duygu ve davranış takibi… Bunlar sistemin işleyen parçaları. Ama peki ya anlam, değer, etik boyutu?

Yapay zekâ, insan tarafından üretilen verilerle beslendiği için kaçınılmaz olarak insanlara ait ön yargıları da içine alıyor. Ancak bu durum sadece makinelerle sınırlı değil. Öğretmenler de kendi geçmişlerinden, içinde bulundukları kültürel yapılardan ve eğitim sisteminin getirdiği kalıplardan etkileniyor. Fakat burada belirleyici olan fark şu: İnsan, kendini sorgulayabilir; sorumluluk alabilir; empati kurabilir. Yapay zekâ ise yalnızca örüntüleri tanır.

Böyle bir tabloya baktığımızda öğretmenlerin etkisi ortadan kalkmıyor, aksine daha çok anlam kazanıyor. Yapay zekâ, öğretmeni sadece bilgi aktaran biri olmaktan çıkarıp; düşünen, yön veren, ilham veren bir role dönüştürebilir. Bu noktada öğrencilerin de kendi başına, kişiselleştirilmiş yollarla öğrenmeye yönlendirilmesi, eğitimi ortak bir deneyim olmaktan uzaklaştırma riski taşıyor. Oysa eğitimin en değerli hâli, beklenmedik olaylar karşısında zenginleştiren kolektif bir yolculuktur.

Kaynak için tıklayın.

İki Nokta

Kitap tanıtımı, biyografi, araştırma raporu, değerlendirme ve inceleme yayınları ile bölgesel veya küresel ölçeklerde güncel ya da yapısal sorunlar.