Enstitü Sosyal tarafından Okul Gelişim Programı kapsamında hazırlanan ve öğrencilerin akademik, bilişsel, sosyal ve duygusal karakter gelişimlerini bütüncül bir çerçevede ele almayı amaçlayan Bütünleyici Sınıf Rehberlik Planı (BSRP), 11 Eylül 2025 tarihinde Enstitü Sosyalde düzenlenen tanıtım programıyla kamuoyuna sunuldu. 

Program, Genel Koordinatör Dr. İpek Coşkun Armağan’ın açılış konuşması ile başladı. Armağan, günümüz çocuklarının eğitim süreçlerinde karşılaştığı dikkat dağınıklığı, beslenme alışkanlıkları ve uyku düzensizlikleri gibi sorunların ancak bütüncül bir yaklaşımla ele alınabileceğini vurguladı. Eğitimde rehberliğin yalnızca akademik alanda değil, yaşamın her boyutunda yönlendirici bir işlev gördüğünü belirterek, sınıf rehber öğretmenlerinin bu yaklaşımın merkezinde olduğunu ifade etti.

Rumeysa Uluurgun, benlik gelişiminin bir tasarım süreci olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin sosyal ve duygusal becerilerini sınıf ortamında daha etkin kazandıklarını ifade etti. Sınıf rehberliğinin, değerler eğitimiyle birleşerek karakter gelişimini desteklediğini, öğretmenlerin materyal yükünü azaltarak daha pratik ve akılda kalıcı bir yol sunduğunu aktardı. Bu yaklaşımın somutlaştırılması amacıyla, ölçme-değerlendirme sürecinde sosyal-duygusal beceri envanteri ve “Gözlerden Zihin Okuma” testi gibi materyallerin kullanılacağını ifade etti.

Prof. Dr. Seydi Ahmet Satıcı, “Güçlü çocuklar, güçlü yarınlar demektir.” diyerek sınıf rehberliğinin ekonomik ve etkili bir yöntem olduğunu vurguladı. Eğitim sisteminin yalnızca akademik başarıya değil aynı zamanda stresle başa çıkabilen ve dayanıklı bireyler yetiştirmeye de odaklanması gerektiğini ifade etti. Satıcı, pandemilerden doğal afetlere kadar uzanan süreçlerde öğrencilerin kırılganlığını azaltmak için sistematik rehberlik uygulamalarının kritik önem taşıdığını vurguladı Ayrıca, okul kültürünün bir bütün olarak geliştirilmesi gerektiğini, bunun da öğretmen, öğrenci ve ailelerin ortak katılımıyla mümkün olacağını belirtti.

Doç. Dr. Zeynep Aydemir, sınıf öğretmenlerinin öğrencilerin yalnızca akademik değil, aynı zamanda sosyal ve ruhsal gelişiminde de belirleyici rol üstlendiğini vurguladı. BSRP’nin öğretmenler için bir “pusula” işlevi gördüğünü belirten Aydemir, programın OECD raporları ile uyumlu biçimde bütüncül gelişimi merkeze aldığını ifade etti. Programın öğretmen dostu yapısına dikkat çeken Aydemir, hizmet içi eğitimler ve sistematik ölçme araçlarıyla modelin daha da güçlendirilebileceğini aktardı.

BSRP, öğretmenler için kolay uygulanabilir modüler yapısıyla öne çıkarken, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra sosyal ve duygusal dayanıklılıklarını da geliştirmeyi hedefliyor. Güven, aidiyet, merhamet, empati ve problem çözme gibi ana temalar etrafında yapılandırılan plan; okul rehberlik hizmetlerinde bütünlük, kalite ve sürdürülebilirliği artırarak Türkiye eğitim sistemine yeni bir perspektif kazandırmayı amaçlıyor.