Dünyadan Yansımalar’da Prof. Sunghwan Yi’yi Ağırladık
Enstitü Sosyal, “Dünyadan Yansımalar” serisinin son etkinliğinde, “bağımlılık yapıcı, dürtüsel ve kompulsif tüketici davranışları” ve “aşırı tüketim davranışına yönelten duygusal güdüler” alanlarındaki çalışmaları ile tanınan, University of Guelph’ten Prof. Sunghwan Yi’yi ağırladı. “Aşırı Alışveriş ve Patolojik Satın Alma Bağımlılığı: Güncel Tartışmalar” başlıklı söyleşide, Prof. Yi, bu davranış biçiminin psikolojik ve kültürel boyutlarını kapsamlı bir şekilde ele aldı ve son yıllarda yapılan araştırmalarla ortaya çıkan yeni bulguları paylaştı.
5 Mayıs’ta Enstitüde gerçekleşen etkinlikte, Prof. Yi, kompulsif satın alma davranışının yalnızca bir “alışveriş problemi” olmadığını, öz denetim (trait self-control), duygusal yönetim ve toplumsal aidiyet gibi çok katmanlı meselelerle iç içe geçmiş bir olgu olduğunu vurguladı. Araştırmalarından örnekler sunarak, kompulsif satın alma eğilimindeki bireylerin genellikle düşük düzeyde öz denetim sergilediklerini ve daha dürtüsel özellikler gösterdiklerini belirtti.
Satın alma eyleminin bazı bireylerde geçici bir öz saygı artışı sağladığını, ancak bu duygunun hızla azalması ile yeni bir memnuniyetsizlik dalgasına yol açtığını aktaran Yi, bu döngünün bireylerde tekrar eden suçluluk ve utanç duygularına neden olduğunu ifade etti. “Alışveriş davranışları üzerinde kontrol sahibi olduklarını hissetmeyen bireyler, bu davranışı durdurmakta zorlanıyor ve içsel bir çatışma yaşıyorlar,” diyen Yi, bu durumun bireyin ruh sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğine dikkat çekti.
Benzer bir şekilde kompulsif satın almanın bireylerin sosyal konumlarını yeniden kurma çabasıyla da ilişkili olduğunu ifade eden Yi, “Bazı bireyler alışveriş yaptıklarında, kendilerini başkalarıyla eşit hissettiklerini söylüyor. Bu kısa süreli bir öz saygı artışı sağlıyor, ancak sonrasında hızla kayboluyor,” dedi.
Söyleşide, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda duygusal güdülerle şekillenen aşırı tüketim davranışlarına da değinildi. Prof. Yi, “Bir şeyi ani bir dürtüyle satın alıp gerçekten kullanıyorsanız bu kompulsif sayılmaz. Ancak çoğu kompulsif alıcı, aldıklarını nadiren kullanır, hatta bazen evde saklar,” diyerek kompulsif davranışın ayırt edici yönlerini ortaya koydu.
Katılımcıların yoğun ilgisiyle gerçekleşen etkinlikte, bireysel davranışların daha geniş tüketim kültürü bağlamında nasıl şekillendiği, alışverişin bir kaçış mı yoksa bir başa çıkma mekanizması mı olduğu gibi sorular da tartışmaya açıldı. Prof. Yi, konuşmasında bu tür davranışların yalnızca bireysel bir sorun değil, aynı zamanda kültürel ve sistemsel bir mesele olarak da değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, aşırı tüketim çağında duyguların ve kontrol mekanizmalarının daha yakından incelenmesinin önemine vurgu yaptı.